‘HAVUZ YERİNE DENİZ TERCİH EDİN' UYARISI
“TUZLU SUDA VİRÜSLER YAŞAMIYOR"
Art arda birkaç yıl boyunca enterik patojen 0 çıkıyorsa, bu plajların sahillerinin mavi bayrak olarak kodlandığını anlatan Şener, “Birkaç yıl art arda yapılan denetlemelerde, enterik fotojen bulaşıcı hastalık bakteri miktarı çok aşağılardaysa, sahil kesimleri bu açıdan temiz alan ilan ediliyor. Virüsler açısından tuzlu su olduğu için bizim açımızdan bir avantaj var. Tuzlu suda virüsler yaşamıyor, yaşama ihtimali çok düşük oluyor. Dolayısıyla viral etkenler açısından bir avantajımız var” dedi.
HAVUZ VE DENİZLERDE 'SOKAK HAYVANLARI' UYARISI!
Sahillerde mevcut olan başıboş sokak hayvanlarının da denizleri ve sahilleri kirletebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Şener, “Bu kirlenmelerle birlikte dolayısıyla enterik patojenler ya da kistler yaz döneminde de başımızın belası olabilecek hastalıklardan birkaçı. Belirtiler olarak da hafif ulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal dediğimiz tablolarla karşı karşıya kalıyoruz. Eğer deniz kıyısında karşı karşıya kaldığınız tabloda denizin bulanıklığından ya da denize akan bir turistlik yerde lağım ya da kanalizasyon görüyorsunuz o bölgelerde deniz girmemek ideali. Bu bölgeden uzak yerlerde denize gerekir. Sadece sahil kesiminde değil, deniz turizminin yapıldığı bölgelerde de oradaki tuvaletlerdeki atık suların boşaltılması nedeniyle de koyların kirletilmesi söz konusu. Bu durumda da enterik patojenlerle karşı karşıya kalınabilir. Bunlarda çoğunlukla baş ağrısı, bulantı, kusma, ateş ve ishal gibi tablolarla karşı karşıya kalıyoruz. Güneş çarpması ile de çok sık karıştırılabiliyor. Çünkü güneş çarpması da baş ağrısı, bulantı, kusma ve çocuklarda ishal tablosuna sebep olabiliyor. Bunlar için bazı laboratuvar testlerine ihtiyaç var. Büyük abdest ile testlerde herhangi bir patojen varsa bu hastalara tanı konuluyor ve antibiyotik tedavisi gerekiyor” dedi.