YENİ PARTİLERİN ÖNÜNÜ KESMEK İÇİN ERKEN SEÇİM OLABİLİR.
Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, kendisine konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in açıklamalarını köşesine taşıdı. Muharrem Sarıkaya'ya yaptığı açıklamada, CHP ile ölümüne bir ittifak sisteminde olmadıklarını belirtirken, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan'ın parti kurma hazırlıkları ile ilgili de konuştu.
Akşener,eksiklerinin muhafazakar dindarlara ulaşmak olduğunu belirterek,
"Çünkü Erdoğan aramıza kalın bir duvar koydu. Babacan ve Davutoğlu’nun partisi bu açıdan muhafazakar dindar seçmene çabuk ulaşmayı kolaylaştıracak yapılar olacak, çünkü onlarla arasına bizim gibi duvar öremez"
"Annemin bir atasözü vardı; ‘Kul kurar, kader gülermiş’ derdi. Biz CHP ile el sıkıştığımız hiçbir alanda şahsa bağlı kalmadık. İYİ Parti’nin en uçtaki üyesinden, bana gelene kadar yaptığımız tüm ittifak görüşmelerinde ve seçim çalışmalarında partiyi değil Türkiye’yi önceledik. Bu inançla çalıştık. Üsküdar’da oturuyorum. CHP orada bir adayı olduğunu söyleyince hem ilçe, hem de Büyükşehir için çalıştım. Ama CHP’li ilçe başkanı çıkıp ‘İYİ Partiliye oy vermem’ diyebildi. Şile’de adayımız güçlü bir isimdi. CHP adayı da henüz resmiyet kazanmamıştı, ama geri çektiremedi. İttifak olarak seçimi kaybettik. Ama esnekliği biz gösterdik ve İstanbul’u kazandık.Bizden yanlış gelmez, ama CHP ile de ölümüne ittifak sisteminde değiliz. İkimiz farklı partileriz. İkimizin yoğurt yemesi farklı, ama iş yol yürüme konusuna gelince birlikte yürürüz."
"Babacan ve Davutoğlu’nun partisi bu açıdan muhafazakar dindar seçmene çabuk ulaşmayı kolaylaştıracak yapılar olacak, çünkü onlarla arasına bizim gibi duvar öremez. Babacan ötekine rahat ulaşılabilmeyi kolaylaştırır ki bu bizim için çok önemli."
"Nasıl ki biz MHP’den ayrılıp partimizi kurma faaliyetini başlattığımızda önümüzü kesmek için Sayın Bahçeli seçim istediyse, şimdi de Babacan ve Davutoğlu için benzer bir durumla karşılaşıp, küt diye seçimi önümüzde bulabiliriz. Ben de Sayın Kılıçdaroğlu da seçimin zamanında olmasından yanayız. Sayın Kılıçdaroğlu ile de uyumlu bir politika izliyoruz."
"Ama Sayın Erdoğan, son seçim sonuçlarını farklı okuyor; kendisine ihanet edildiğine inanıyor. Kendisini Türkiye’nin babası gibi görüyor ve ‘o kadar çok iş yaptım, o kadar ekmek verdim, kıymetini bilmediler’ diye hayıflanıyor. Beka üzerinden tutturulan dil de onun karşılığıydı. Kendini baba gibi gördüğü için hizmetlerinin kıymetini bilmeyen herkesi ‘nankör’ diye değerlendiriyor. Ama kendisine nankörlük yapan biz değiliz, çünkü biz çok uzaktayız. Erdoğan’a nankörlük içeriden yapıldı. Asıl içeriden nankörlük yapanlara ne diyecek?"dedi.