Yapıcı olan insanlar geçinilmesi kolay, güvenilir, aile içinde ve çevresinde huzursuzluk çıkarmazlar. Her insanın değerli olduğunu kabul ederler. İnsan ilişkilerinde saygıya ve anlayışa önem verirler. İyi huylu, uyumlu, dengeli ve olgun olurlar. İşlerini korkuyla değil sevgiyle hallederler.

Toplumuna değerli ve köklü hizmetler yaparken devlet hakları ile fert haklarını birbirine eşit görürler. Kendisini karşılıksız yapılan hizmetlerin kölesi sayarlar. Doğruları söylemekten, herkese saygılı, anlayışlı ve adaletli olmaktan zevk alırlar. Dünyadaki bütün güzelliklerin, iyiliklerin ve mutlulukların değerinin bilmesini ve yayılması isterler.

Olayları ya da insanları eleştirirlerken mümkün olduğu kadar insanların aralarındaki iletişimi bozmamak  için olaylara olumlu açıdan bakıp sevgiyi yaşatmak için yeri geldiğinde uzlaştırıcı, yeri geldiğinde çözüm odaklı konuşurlar. Karşısındakilerin maneviyat ile ilgili değer yargılarını ve inançlarını zedelememeye özen gösterirler.

Yapıcı olan insanlar savurganlıkları, yoksullukların sürüp gitmesinin nedeni olarak görürler. Açgözlü zenginlerin her istediklerini almalarını ve dünyanın kaynaklarını istedikleri gibi kullanmalarını insanlığa karşı işlenen suç olarak görürler. Bu önemli suç ile mücadele etmek için, sahip oldukları güç ile kullan at kültürüne karşı mücadele ederler.

Yapıcı olan insanlar, eleştirilerini yapıcı ve faydalı olacak bilgiler vermek, tecrübelerinden yararlanmalarını sağlamak için yaparlar. Karşısındakilerin öz güvenlerini ve heyecanlarını korumaları ve kendilerini geliştirmeleri ve yaptıkları hatalardan ders almaları için yol gösterirler. Hiç kimseyi gereksiz ve önemsiz görmezler, herkesi önemli ve değerli görürler.

Yapıcı olan insanlar; bozgunculuk ve maksatlı çekememezlik yapmazlar. İyi işler yapmayı ve kendilerini geliştirmeyi düşünenlerinin sadece sorunlarını tespit etmezler. Daha güzel ve faydalı işler yapmaları, daha ilerilere gitmeleri için görmüş oldukları hatalarını ne ise  nasıl düzelteceklerinin yolunu yerinde ve zamanında gösterme konusunda fikirler üretirler.

Yapıcı olan insanlar, insanların dertlerine çare olmak, mutsuzluklarını önlemek, sorunlarını karşılıklı saygı ve anlayış ile çözmek için çalışırlar. Bilgi sahibi olmadıkları hiçbir iş konusunda kimseye yardımcı olmaya ve yol göstermeye kalkmazlar. Dilin gücünü bilirler bunun için de kalp kırmamak için konuşurlar. İlerlemeye ve yeni fikirlere açık olurlar, ortaya çıkan eski sorunlara yeni çözümler getirirler.

Yapıcı olan insanlar iyi bir izleyicidirler, karşısındaki kişilerin daha iyi ve üstün bir seviyeye çıkmalarını isterler. Hatayı hep karşılarında aramamayı, huzurlu, mutlu ve adaletli yaşamaları için kıskanç olmamalarını ölçülü bir dil öğretirler. Eksiklerini kapatmak, onlara güç katmak ve kendilerini geliştirmek için, üzerinde düşünülmüş ve zaman harcanmış olan yapıcı fikirler verirler.

Yapıcı olan insanlar emeğe saygı gösterirler.  Davranışlarının sorumluluğunu üstlenirler, tembel olmadıkları için kötü olan her şeyi değiştirmek için uğraşırlar. Çalışkanlıkları ile her şeyin felsefesini öğrenirler ve her şartta toplumun mutsuzluğa alışmamasını, insanların mutsuz ölmemesi üzerine çalışırlar. Toplumun kültür değerlerinin yıkılmaması için sorumluluk almak isterler.

Yapıcı olan insanlar, karşısındaki kişilerin bulundukları pozisyondan daha yükseklere çıkmalarına destek olurlar. Mantık süzgecinden geçirdiği suçlayıcı ve yıkıcı olmayan düşüncelerle eleştirirler. Açık iletişim kurarlar. Sorumluluk almaktan kaçmamalarını, her şeye çabuk sinirlenmemelerini ve karşılaştıkları olumsuzluklar nedeniyle saldırgan olmamalarını öğretirler.

Yapıcı olanlar, toplumun barış içinde yaşamasını bozacak şekilde kimlikleri şekillendirip sosyal ve kültürel birlikleri bozan ayrım yapmazlar. Başkalarına yardım ederler ve katkıda bulunurlar. Diğer kişinin kusurlu olduğu sonucuna varmadan önce, aynayı kendinize tutarlar. Her zaman haklı olduklarını söylemezler. Dostluklara önem verirler ve başkalarının ihtiyaçlarını önemli görürler.

Yapıcı olanlar, sadece kendini önemseyip ve sevmezler “Ben ne dersem o doğru.” demezler.

T.C Bilal Gürer