ÜZÜM ÇEKİRDEĞİ KANSERE SAVAŞ AÇIYOR
Üzüm, dünya genelinde geniş çapta tüketilen bir meyve olmasının yanı sıra, içerdiği antioksidanlar, flavonoidler, polifenoller ve diğer biyolojik olarak aktif bileşenler sayesinde kansere karşı koruyucu etkileri olduğu düşünülen gıdalar arasında yer alıyor.
Üzüm çekirdeği, güçlü antioksidan özellikleriyle bilinen proantosiyanidinler açısından zengin bir kaynaktır. Bu antioksidanlar, vücutta serbest radikallerle savaşarak hücre hasarını azaltmaya yardımcı olur. Üzüm çekirdeği tüketimi, kalp sağlığını destekler, cilt sağlığını iyileştirir ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Ayrıca, anti-enflamatuar özellikleri sayesinde kronik hastalıkların riskini azaltmaya da katkıda bulunur.
Üzüm çekirdeği, resveratrol, meme, prostat, kolon ve cilt kanserleri gibi çeşitli kanser türlerinde hücre çoğalmasını engelleyici, apoptotik (hücre ölümünü teşvik edici) ve anti-anjiyogenik (tümör kanlanmasını engelleyici) özellikler sergiliyor. Bu bileşen, hücre döngüsünü durdurarak kanser hücrelerinin büyümesini ve yayılmasını engelleyebiliyor. Bunun yanında üzüm çekirdeği ekstraktı (GSE), kanser hücreleri üzerinde toksik etkiler gösterirken, sağlıklı hücrelere zarar vermeden bu hücreleri öldürebilme potansiyeli taşıyor. Bu da üzüm çekirdeğinin kanserler üzerinde umut vaat eden sonuçlar ortaya koyduğunu gösteriyor.
Üzümde bulunan resveratrol ve diğer polifenolik bileşenlerin, kanser hücrelerinin büyümesini engelleyici, antioksidan, anti-inflamatuar ve apoptotik etkileri ile dikkat çektiğini söyledi.