UYGAR İNSAN OLMAK
Doğruluklarıyla sevilirler ve saygınlık kazanırlar. Topluma ve insanlara güzel bir dünya kurmak için, bugün böyle, yarın şöyle olmazlar.
Temiz bir vicdanla yaşarlar. Söz, davranış ve niyet bakımından dürüsttürler. Kötülüklere bulaşmadan, yalanlara yanaşmadan ve doğruluktan hiç şaşmadan çalışmayı üstün özellik ve en değerli sermaye olarak sayarlar.
Doğruyu söylerler, başkaları ile ilişkilerde ve çabaladıkları her konuda dürüst davranırlar. Ama her doğruyu her yerde söylemezler. Söz ve davranışlarıyla herkesin güvenini sağlarlar ve herkesi kendilerine inandırırlar, başarıya ulaşma güçlerini artırırlar.
Her şeyin başının doğru olmaktan geçtiğine inanırlar. Konuşmalarının, tutum ve davranışlarının gerçeklerle örtüşmesine, olup bitenlerle uyuşmasına her şartta dikkat ederler. Doğru olmanın kendisi için tehlikeli olacağını bilse de doğruluktan sapmazlar.
İçleri ile dışları birdir; düşüncelerini açıkça söylerler, oldukları gibi davranırlar. Bütün işlerini, birçok kişinin çıkarına engel olsa da, onlardan kötülük göreceklerini ve onlar tarafından sevilmeyeceklerini bilseler de doğruluktan ayrılmadan dürüstçe yaparlar.
Dosdoğru, her konuda güvenilir, dürüst, açık ve hakkı gözeten konuşmalarıyla diğer insanların güvenlerini ve saygılarını kazanırlar. İnsanlar arasındaki anlaşmazlıkları önlerler ve onların daha sağlıklı ilişkiler geliştirmelerini sağlarlar.
Kimsenin beklentilerine uygun ne yüceltmek ne yanlış yönlendirmek için konuşurlar ve davranırlar. Yaşantılarının ve fikirlerinin gerçeğe uygun olmasına dikkat ederler. Her türlü yalanın, sahteliğin, kötülüğün, haksızlığın karşısında; doğrunun, doğruluğun, hakkın yanında olurlar.
Kendilerine ve etrafındakilere saygıları olduğu için kimsede ne açık ne hata ve ne yanlış kullanmak için aramazlar. Gördükleri hataları ve yanlışları düzeltilmeleri için işe yarayacak söz ve davranışlarla başkalarının yanında, onları küçük düşürmeden söylerler. Haklı olmak için çalışmazlar.
Açık sözlü ve açık yüreklidirler. Hata yaptıklarında, yaptıkları yanlışın doğru olduğunu savunmayı doğru bulmazlar. Haksız yere haksızlıkla suçlandıklarında, cevabını verirler. Hataları söylendiğinde kabul ederler ve düzeltirler.
İnsanların sahip olmaları gereken haklarını değerli, şerefli, kıymetli ve yüce görürler. Toplumun temelini sarsan hiçbir davranışta bulunmazlar. İnandıkları gibi yaşarlar, içlerinden geldikleri gibi konuşurlar ve konuştuklarının arkasında dururlar.