Günümüzün iş ortamı, benzeri görülmemiş, hızlanan ve karmaşık bir risk ve fırsat karışımı ile hüküm sürmektedir. İster yeni bir teknoloji ister ani bir doğal kaynak eksikliği olsun, tüm pazarınız kısa sürede sayısız faktör tarafından bozulabilir. Nüfus artışı, kaynak kıtlığı veya küresel sağlık riskleri gibi mega trendler nedeniyle yeni pazarlar hızla ortaya çıkıyor. Bu arada tüketiciler ve yatırımcılar hiç olmadığı kadar bilgili ve işletmelerin gezegenimizin ve nüfus baskısının sorumluluğunu üstlenmesini istiyorlar.
Doğal afetler, sosyal huzursuzluk veya ekonomik eşitsizlik uzun vadeli refaha zarar verebileceğinden, şirketlerin yalnızca kısa vadeli kârlarla ilgilenmelerinin yeterli olmadığı konusunda – özellikle iş dünyası liderleri ve eğrinin önündeki yatırımcılar tarafından – giderek artan bir anlayış var. Bu zorluğu anlayan ve harekete geçen işletmeler bir adım önde olacaktır.
1 Ocak 2016'Gündemi'nin 17 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefi (SKH) resmen yürürlüğe girdi. Önümüzdeki on beş yıl içinde, herkes için evrensel olarak geçerli olan bu yeni hedeflerle ülkeler, hiç kimsenin geride bırakılmamasını sağlarken her türlü yoksulluğu sona erdirmek, eşitsizliklerle mücadele etmek ve iklim değişikliğiyle mücadele etmek için çabalarını seferber edecek.
Milletler'in 193 Üye Devletinin tamamı, herkes için daha iyi bir gelecek elde etmek için bir planı kabul alıyor - tüm uluslara uygulanıyor ve kimseyi geride bırakmıyor.
Yeni Küresel Hedefler, Hükümetlerin en başından itibaren iş dünyası, sivil toplum ve vatandaşları dahil ettiği, her zamankinden daha kapsayıcı olan bir sürecin sonucudur. Dünyanın nereye gitmesi gerektiği konusunda hepimiz hemfikiriz. Bu hedeflerin gerçekleştirilmesi, toplumdaki tüm sektörlerin eşi benzeri görülmemiş bir çabasını gerektirecek ve bu süreçte iş dünyasının çok önemli bir rol oynaması gerekiyor.
Şirketiniz Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerinin Her birini Nasıl İlerleyebilir?
Kökleri evrensel ilkelere dayanan sorumlu iş ve yatırımlar, dönüşümsel değişime ulaşmak için esas olacaktır. Şirketler için başarılı uygulama, dünya çapında iş yapmak ve pazarlar oluşturmak için elverişli ortamı güçlendirecektir.
Aşağıda, şirketleri ve diğer paydaşları SKH uygulamasını destekleyen eylem odaklı platformlara ve araçlara yönlendirmek için BM Küresel İlkeler Sözleşmesi'nin ve bazı durumlarda benzer düşünceye sahip diğer kuruluşların önemli girişimlerine ve kaynaklarına ait başlıkları da size aktarmak istiyorum.
Birçok durumda, belirli bir girişimin veya kaynağın, günümüzün sorunlarının ve zorluklarının kesişen doğasını yansıtan, birden fazla hedefle ile ilgisi olduğunu belirtmek önemlidir. Tabloyu basitleştirme çabasıyla, belirli bir girişim veya kaynak, birincil ve/veya belirli sayıda SKH(İnovasyon ve Altyapı) Hedef 9. Dayanıklı altyapı oluşturmak, kapsayıcı ve sürdürülebilir sanayileşmeyi teşvik etmek ve yeniliği teşvik etmek
(Azaltılmış Eşitsizlikler) Hedef 10. Ülkeler içinde ve ülkeler arasındaki eşitsizliği azaltmak
(Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar) Hedef 11. Şehirleri ve insan yerleşimlerini kapsayıcı, güvenli, dayanıklı ve sürdürülebilir kılmak
(Sorumlu Tüketim ve Üretim) Hedef 12. Sürdürülebilir tüketim ve üretim kalıplarını sağlamak
(İklim Eylemi) Hedef 13. İklim değişikliği ve etkileriyle mücadele için acil önlem almak
(Su Altında Yaşam) Hedef 14. Sürdürülebilir kalkınma için okyanusları, denizleri ve deniz kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir şekilde kullanmak
(Karada Yaşam) Hedef 15. Karasal ekosistemlerin sürdürülebilir kullanımını korumak, restore etmek ve teşvik etmek, ormanları sürdürülebilir bir şekilde yönetmek, çölleşmeyle mücadele etmek ve arazi bozulmasını durdurmak ve tersine çevirmek ve biyolojik çeşitlilik kaybını durdurmak
(Barış ve Adalet için Güçlü Kurumlar) Hedef 16. Sürdürülebilir kalkınma için barışçıl ve kapsayıcı toplumları teşvik etmek, herkes için adalete erişim sağlamak ve her düzeyde etkili, hesap verebilir ve kapsayıcı kurumlar oluşturmak
(Hedefler için Ortaklıklar) Hedef 17. Sürdürülebilir kalkınma için uygulama araçlarını güçlendirmek ve küresel ortaklığı canlandırmak
Sonuç olarak ana başlıklarıyla yazdığımız bu konular tüm işletmelerin dikkat etmesi gereken hususlar, çalışma, üretim esaslarını bir şekilde heyeteri tarafından konunun etraflıca bilinmediğinden o kadar emin ve vizyonerliğini kapı çalmadan güdülenmeyen bakış açısıyla modern sağlıklı dünya, doğa, canlılar, toplum, çevre ve insan düzeninden alıkoymaktadır.
Bahsettiğim başlıkların altında onlarca sayfa çalışma metinleri, kaynaklar, destekler, örneklemler ve hatta emek söz konusu iken ülkemizin büyük şirketlerinin olayın bir tarafını sırf ve sadece görüntüyü kurtarmak açısından ele alması dünyayı iyileştirmek için yaşamadığımızın net bir göstergesidir.
Eğer bu dünya bizim ve çocuklarımıza miras kalacak ise, Dünyayı kirleten toplumları köşeye sıkıştıracak politikaları üreten dış politika ve hükümet anlayışımızı yurt içinde de uygulamalıyız.
Çin, ABD, AB, Hindistan, Rusya, Japonya, Almanya, İran, Güney Kore, Kanada, Brezilya, Endonezya dünya kirliliğinin %75 inden mesul. Türkiye 18.sırada ilk 20 ülke kirliliğin %93 ünü oluşturuyor. Ülkemiz sadece dünyayı değil, doğal kaynaklarımızı, içme sularımızı, toprağımızı, ormanlarımızı, denizlerimizi, yiyeceğimizi, havamızın korunması için sürdürülebilirlik çağrısına uzakta kalmamalıyız.
Sürdürülebilirlik insani yaşam standartları için ortaya konmuş bir mottodur. Eğer dünya halen verimli, kaynakları olan, nüfusları bir şekilde besleyen bir doğurganlıkta olursa yaşam var olacaktır. Bugün belki dünya kaynaklarını dengeli kullanmamanın bir nedeni de bu çalışmaları uygulamamamız nedeniyledir. Eğer Çevre, Kaynak Kullanımı, İklim, Enerji konularında hassas davranabilirsek, Yoksulluk, Açlık, Yolsuzluk, Eşitlik, Erişilebilirlik, Cinsiyet Eşitliliği, Toplumsal Refah ve Adalet düzeni daha çabuk dengeye kavuşacaktır.
Hükümetlerin kararlığı ve konuya yaklaşımı süreçleri çok etkileyen bir unsurdur. Şimdiye kadar dünya 5 ülkenin ve onun vandalizmin karşısında olan herkesi sürdürülebilirliği desteklemeye davet ediyorum. Şu an resmi olarak yaşanabilecek başka bir dünya yok ve bulunsa bile herkesi bilimkurgu öyküleri gibi oralara taşıyabilecek bir teknoloji yok. Tahminlere göre de uzun yüzyıllar bu gelişmişlikte olunamayacak.
O zaman neyi bekliyoruz?
EMCC Accredited Coach & Mentor▪️Yönetici▪️Danışman(İş Geliştirme, Marka, Satış ve Pazarlama)▪️ Kariyer, Yönetici, Yaşam Koçu{Gisar YUHAKO}