STRES VE YORGUNLUK, KALP RİTMİNİ BOZABİLİR
Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Alper Canbay, kalp düzensizliklerinin birçok farklı türde olabileceğini ve herkesi etkileyebileceğini söyledi. Doç. Dr. Canbay, “Kalbiniz düzenli bir ritimle kanı vücudunuzun her yerine pompalar. Ancak bazen kalp ritminiz bozulabilir, bu duruma ‘aritmi’ veya ‘kalp düzensizliği’ denir. Kalp düzensizlikleri, kalp atışlarında düzensizliklere neden olan çeşitli durumları ifade eder.
Aritmiler, kalbin elektriksel sistemindeki anormal aktiviteler sonucunda ortaya çıkar ve kalp atışlarının hızını, düzenini ve ritmini etkileyebilir. Kalp düzensizlikleri genellikle hızlı veya düzensiz atışlar şeklinde hissedilebilir. Baş dönmesi, bayılma, göğüs ağrısı veya nefes darlığı gibi belirtiler de ortaya çıkabilir” diye konuştu.
"DİYABET VEYA TİROİT PROBLEMLERİ KALP DÜZENSİZLİĞİ NEDENİ OLABİLİR"
Doç. Dr. Canbay, kalp düzensizliği ile karşılaşıldığında neler yapılabileceğini ilişkin şunları söyledi: “Kalp düzensizliklerinin birçok nedeni olabilir. Stres, yorgunluk, kafein veya alkol tüketimi gibi faktörler kalp ritminizi etkileyebilir. Ayrıca kalp hastalıkları, yüksek tansiyon, diyabet veya tiroit problemleri gibi sağlık sorunları da kalp düzensizliklerine neden olabilir. Eğer kalp düzensizliği belirtileri yaşıyorsanız, hemen bir doktora başvurmalısınız. Doktorunuz size kalp ritminizi değerlendirmek için testler yapacaktır.
Tedavi seçenekleri arasında ilaçlar, cerrahi müdahaleler veya yaşam tarzı değişiklikleri olabilir. Kalp düzensizlikleri ciddi olabilir ve ihmal edilmemelidir. Unutmayın, sağlığınızı korumak için düzenli olarak doktor kontrolü yaptırın ve sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları edinin. Kalbin normal atış ritmini geçici olarak bozan ve genellikle hissedilen ekstra kalp atışları olan ekstrasistoller en sık rastlanan aritmi şeklidir. Bu atışlar, kalbin normal elektriksel aktivitesinin dışında, genellikle kalbimizin kulakçık (atriumlardan) veya karıncık (ventriküllerden) olarak bilinen odacıklardan kaynaklanır. Normal kalp atışının dışında meydana gelen bu atışlar ‘ekstra’ (fazladan) atışlar olarak adlandırılır. Ekstrasistollerin belirtileri ise, göğüs bölgesinde hissedilen düzensiz veya ani kalp atışları, kalp çarpıntısı hissi, nefes alırken veya yatar pozisyonda daha belirgin hale gelen ekstra atışlar, hava açlığı.”
RUTİN BİR MUAYENEDE ORTAYA ÇIKABİLİR
Doç. Dr. Canbay, ekstrasistollerin çeşitleri ile ilgili, “Prematür Ventriküler Kontraksiyonlar (PVC'ler): Bu ekstrasistoller, kalbin alt odacıklarından kaynaklanır. Kalbin normal atışını kesintiye uğratan ve bazen kuvvetli vuru ve duraklama hissi veren düzensiz atışlara neden olabilirler. Prematür Atrial Kontraksiyonlar (PAC'ler): Bu ekstrasistoller, kalbin üst odacıklarından (atriumlar) kaynaklanır. PVC'lere benzer şekilde, normal kalp atışının dışında ek bir atışa neden olurlar. Ekstrasistoller genellikle rutin bir muayene veya EKG sırasında tesadüfen tespit edilebilir. Semptomlar belirginse veya altta yatan kalp hastalığı riski varsa, doktor ek testler isteyebilir. Bunlar arasında Holter monitörü (24 saatlik kalp ritmi izleme), efor (stres) testi veya elektrofizyolojik testler bulunabilir” dedi.
İLAÇ KULLANMA ZORUNLULUĞU ORTADAN KALKABİLİR
Ekstrasistollerin genellikle tedavi gerektirmeyeceklerini çünkü genellikle zararsız olduklarını ve belirti vermediklerini dile getiren Doç. Dr. Canbay, ancak semptomlar şiddetliyse veya altta yatan kalp sorunları varsa, iki yolla tedavi edilebileceğini söyledi: “İlaçlar, beta blokerler veya kalsiyum kanal blokerleri gibi ilaçlar, ekstrasistollerin sıklığını azaltabilir veya semptomları hafifletebilir.
Yaşam tarzı değişiklikleri, kafein ve alkol tüketimini sınırlamak, düzenli egzersiz yapmak, stres yönetimi ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek semptomları azaltabilir.
Ekstrasistollerin tedavisinin semptomların şiddetine, sıklığına ve altta yatan kalp durumuna bağlı olarak değişmektedir. Herhangi bir semptom yaşadığınızda veya endişeleriniz varsa, bir kardiyoloji uzmanından yardım almanız önemlidir. Yıllarca bu düzensiz ve rahatsız edici ritim bozukluğu ile yaşayan hastalara, özellikle sıklık ve yakınmalarının düzeyine göre, ablasyon hakkında bilgi vermek çok önemlidir. Başarılı bir ablasyon işlemi ile anjiyografi benzeri bir işlemle kalp içindeki bu aritmi odağına ulaşmak ve odağı ısıtarak veya soğutarak etkisiz hale getirmek mümkündür. Bu işlem sonucunda, ilaç kullanma zorunluğu ortadan kalktığı gibi, tamamen iyileşme sağlanmış olur.”