ŞİFA ÇAYI DİYE ZEHİR DEMLEMEYİN
Sonbahar ve kış aylarında bitki çayları en çok tüketilen ürünler arasında. Gripten, hastalıktan kendini korumak isteyen ve birçok nedenden ötürü tüketilen bu çaylar sanıldığı kadar masum olmayabilir. Bir hastasının içtiği bitki çayına karışan dışkı nedeniyle aylarca iyileşemediğini belirten enfeksiyon hastlaıkları uzmanı Prof. Dr. Esin Şenol, bitki çayı karışımı ya da kış çayı diye satılan ürünlerde hastalık yapıcı bakteriler olabileceği uyarısında bulundu. Bu ürünleri evde yıkamanın da çare olmadığını kaydeden Prof.Dr. Şenol, bu ürünlerden dolayı karaciğer nakline kadar giden vakalar görüldüğüne dikkat çekti.
Bitki Bazlı Gıdalar Derneği Başkanı gıda mühendisi Ebru Akdağ, bitki çaylarının sağlıklı görülse de her zaman zararsız olmayabileceğine dikkati çekiyor: “Bitki ve kış çaylarının Türk Gıda Kodeksinde belirtilen kalite kriterlerini karşılaması gerekir.
Bitkiler kaliteli olmalı, uygun zaman ve yöntemle toplanmalı, iyi tarım uygulamalarına uyulmalı, hasat, parçalama ve depolama işlemleri standart ve hijyenik koşullarda yapılmalı. Bitki çayı yapımında kullanılan bitkilerin ağır metal, pestisit, herbisit, mikrobik kirlilik gibi zararlı maddelerden arınmış olması gerekir. Bu maddelerin kodeks tarafından belirlenen sınırları aşması sağlığa zarar verebilir.
Açıkta satılan yerlerden alınan bitki çaylarının sağlığa zararlı maddeler içerebileceğini unutmamak lazım. Bu ürünleri kullanmayı uygun görmüyoruz. Papatya çeşitleri çoktur ve görünüşleri birbirine benzer ama hepsi insanlar için uygun değildir. Hıfzıssıhha’nın zehir danışma merkezinde papatya zehirlenmesi vakaları bulunmaktadır. Güvenilir markaların poşetli ve paketli ürünleri tercih edilmeli. Açıkta ve internette, mucizevi etkileri olduğu gibi beyanlarla satılan çaylara itibar edilmemelidir. Kontrolsüz bir şekilde kullanılan karışımların insanlara zarar verdiği örnekleri maalesef üzülerek görüyoruz.”
Üsküdar Üniversitesi Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Tuğba Kaman da, bitkisel çaylar ve yaygın kullanılan reçetli ilaçlar arasındaki etkileşimin bilinmediğine değinerek şu bilgileri verdi:
“Bazı bitkiler, kan sulandırıcılar, antikoagülanlar ve aspirin ile birleştirildiğinde karaciğer ve böbrek hasarına neden olabilmektedir. Ekinezya bitkisi bazı kişilerde alerjik durumlara yol açabileceği gibi, immünsupresiflerle etkileşebilir. Özellikle otoimmün hastalıkları olanlar ekinezya kullanımında dikkatli olmalıdır. Zencefil kanın pıhtılaşmasını yavaşlatabilir, aspirin, antitrombosit ilaçlar veya kan sulandırıcılar gibi ilaçlar alan kişiler için potansiyel olarak tehlikeli olabilir.”
Beslenme ve Diyet Uzmanı Dr. Dyt. Tuba Kayan Tapan ise kış aylarında dengeli ve yeterli beslenmenin yeterli olduğunu kaydetti.
Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Esin Davutoğlu Şenol, aylarca bağırsak paraziti enfeksiyonu yaşayan bir hastanın içtiği bitki çayına dışkı karıştığının ortaya çıktığını belirterek vakayla ilgili şu bilgileri verdi:
“Hastamız son derece steril, dışarıda az yemek yiyen, seyahati çok olmayan beyaz yakalı bir kurum çalışanı. Bitki çayları, sıvı hazırlanmış formül ve karışımlar, bazı sakız kıvamında aktarlarda yer alan bitkisel ürünler kullanıyormuş. Yapılan çalışmalar bu ürünlerin 3’te 1 kadarının insan dışkısı yoluyla atılan mikroplarla bulaştığını, ağır metal karışımlarının da olabileceğini gösteriyor.
Bu ürünleri evde yıkamak yeterli değil. Bu bitkisel ürünler ameliyata giden süreçlerde kanama sürecini uzatarak ve bir takım kullandığımız ilaçlarla farkında olmadığımız etkileşimlere giderek bizi açmaza düşürüyor. Özellikle kan sulandırıcı şeker ilaçları kanser ilaçları kullananların ve antibiyotik ağrı kesici ve bitkisel ürünleri bir arada alanların buna dikkat etmesi gerek. Çünkü bizim karaciğer nakline kadar giden vakalarımız oldu.”