Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Diyetisyeni Betül Çiçek, “içerisinde kaybettiğimiz sıvıyı geri kazanabilmek için; süt, yoğurt, soda, bitki çayı içilebilir” dedi.
11 ayın sultanı Ramazan geldi çattı. Sağlık Bakanlığı her sene olduğu gibi bu yıl da iftar ve sahur için örnek bir masa kurdu. Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Diyetisyeni Betül Çiçek, Ramazan’da doğru beslenmeye dair önerilerde bulundu.
Ramazan ayı, oruç tutanlar için beslenme ve yaşam şeklinin değiştiği bir ay. Yeterli ve dengeli beslenmenin sürdürülebilmesi için günün oruç tutulmayan bölümünde en az 2 öğünü tamamlamak ve sahur öğününü atlamamak gerekiyor. Sahura kalkılmaması ya da sahurda sadece su içilmesinin zararlı olduğunu unutmamak gerekiyor. Bu durumun aksine eğer sahur öğünü, ağır yemeklerden oluşursa gün içerisinde oruç tutanlar üzerinde olumsuz etki yaratacağını söyleyen Çiçek, “En önemli öğünlerimizden biri sahur, bizi ertesi gün yaşayacağımız açlığa hazırlaması açısından oldukça önemli. Biz bu sürede; yumurta, peynir, zeytin, söğüş sebze, süt, yoğurt, kefir gibi hafif bir kahvaltıyı öneriyoruz.
Buna alternatif olarak; çorba, salata, tam tahıllı ekmek ve sebze yemeğiyle hazırlanmış hafif bir iftar da olabilir. İftarda özellikle tuzlu besinleri tüketmemeye, ağır ve yağda kızartılmış besinleri tüketmemeye özen gösteriyoruz. Çünkü bu tür besinler ertesi gün için susuzluk, halsizlik gibi birçok istenmeyen sonuçlar doğurabilir. İftardan sonra sahura kadar geçen sürede taze ve kuru meyveler yenilmeli. Bu süre içerisinde sütlü tatlılar da tüketilebilir. Gün içerisinde kaybettiğimiz sıvıyı geri kazanabilmek için; süt, yoğurt, soda, bitki çayı içilebilir. Ramazan Ayında en çok dikkat etmemiz gereken şey öğünlerde yemekleri iyice çiğneyerek yavaş yavaş yemek. İftardan yaklaşık 1 saat sonra yürüyüş de faydalı olur” dedi.
ÇORBAYLA ANA YEMEĞİN ARASI 15 DAKİKA OLMALI
16 buçuk, 17 saat aç kaldıktan sonra bir anda çok fazla besin tüketerek vücudu yormamanın öneminden bahseden Çiçek, iftar sofralarında çorbayla ana yemek arasında 15 dakikalık zaman bırakılması gerektiğini söyledi. Çiçek, “Ramazan ayında iftara küçük bir iftariyelik tabakla başlayıp çorba ve salatayla devam etmeliyiz. Yaklaşık olarak 15 dakika ara verdikten sonra ana yemeklere devam etmeliyiz. Daha sonrasında birer saat arayla küçük porsiyonlarla meyvelerimizi, tatlı tüketeceksek tatlımızı tüketmeliyiz. Sahurdaysa mümkün olduğunca protein ve posa içeriği yüksek besinlere ağırlık vermeliyiz” şeklinde konuştu.
"HAFTADA 2 KEZ, KÜÇÜK PORSİYONLARDA RAMAZAN PİDESİ TÜKETEBİLİRİZ"
Ramazan Ayının olmazsa olmazı Ramazan Pidesinin de sürekli yenmesi durumunda insan sağlığına olumsuz yönde etki edebileceğini belirten Çiçek, daha çok tam tahıllı ekmeklerin yenmesi gerektiğini söyledi. Çiçek, “Ramazan Pidesi mutlaka Ramazan Ayının olmazsa olmazı. Mutlaka sofralarımızda yeri olacak. İftar sofrasında Ramazan Pidesinin daha uygun olacağını düşünüyorum. Daha uzun süren bir açlığa hazırlandığımız sahurda tam tahıllı ekmekleri tercih etmeliyiz. Ramazan Pidesinin porsiyonlarını küçük tutabiliriz. Her akşam değil ama gün aşırı ya da haftada 2 kez tüketmeliyiz” ifade etti.
Kaynak.Star