Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya, yıl sonu enflasyon tahminini açıkladı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, yılın birinci enflasyon raporunun tanıtımı amacıyla Sheraton Ankara Oteli'nde düzenlenen toplantıda, enflasyon tahminlerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Sıkı bir politika duruşu ve güçlendirilmiş politika koordinasyonu altında enflasyonun kademeli olarak hedeflere yakınsamasını öngördüklerini ifade eden Çetinkaya, bu çerçevede enflasyonun 2019 sonunda yüzde 14,6 olarak gerçekleşeceğini, 2020 yılı sonunda yüzde 8,2'ye, 2021 yılı sonunda ise yüzde 5,4'e geriledikten sonra, orta vadede yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını tahmin ettiklerini söyledi.
Çetinkaya, enflasyonun yıl sonu itibarıyla yüzde 70 olasılıkla yüzde 11,9-17,3 (orta noktası yüzde 14,6), 2020 yılı sonunda yüzde 5,1 ile yüzde 11,3 aralığında (orta noktası yüzde 8,2) gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini vurgulayarak, "Ekim enflasyon raporunu takip eden dönemde Türk lirasındaki değerlenme ve petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte Türk lirası cinsinden ithalat fiyatları gerilerken, belirli ürünlerdeki vergi indirimleri ve iç talepteki zayıf seyrin de etkisiyle enflasyonun ana eğiliminde yavaşlama gözlemledik." diye konuştu.
"Enflasyon tahminini yüzde 14,6'ya düşecek"
Talep koşullarının enflasyona düşüş yönünde verdiği katkının artması ve enflasyonun ana eğiliminin yavaşlamasının yanı sıra petrol ve ithalat fiyatları varsayımlarının özellikle bu yıl için aşağı çekilmesinin enflasyon tahminlerindeki aşağı yönlü güncellemede belirleyici rol oynadığına dikkati çeken Çetinkaya, 2019 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 15,2'den yüzde 14,6'ya düşürdüklerini, Türk lirası cinsinden ithalat fiyatları varsayımındaki gerilemenin yıl sonu enflasyon tahminine 0,5 puan düşürücü yönde katkı yaptığını bildirdi.
Çetinkaya, yılın son çeyreğinde tüketici enflasyonunun Ekim Enflasyon Raporu tahminlerine göre 3,2 puan aşağıda gerçekleşmesinin ve enflasyonun ana eğiliminde vergi indirimi etkisi haricinde gözlenen gerilemenin yıl sonu enflasyon tahminini 0,4 puan aşağı çekeceğini değerlendirdiklerini dile getirdi.
Bunun yanı sıra elektrik ve doğal gaz indirimlerinden kaynaklanan aşağı yönlü etkilere karşın, ocak ayı itibarıyla tütün ürünlerinde yapılan nispi vergi değişikliklerinin sektör fiyatlarına olası yansımaları nedeniyle vergi ayarlamaları ve yönetilen, yönlendirilen fiyat varsayımındaki güncellemenin enflasyon tahmini üzerindeki yükseltici etkisini 0,2 puan olarak öngördüklerini aktaran Çetinkaya, şunları kaydetti:
"Önümüzdeki dönemde enflasyona düşüş yönünde daha fazla katkı vereceğini öngördüğümüz çıktı açığının 2019 yılı enflasyon tahmini üzerindeki sınırlayıcı etkisini 0,3 puan olarak değerlendiriyoruz. Buna karşın, birim iş gücü maliyetleri üzerinden yıl sonu enflasyon tahminine 0,4 puan yükseltici etki geleceğini hesaplıyoruz. Bu çerçevede, 2019 yıl sonu enflasyon tahminini Ekim Enflasyon Raporu'na göre 0,6 puan aşağı çektik. 2020 yılı enflasyon tahminini ise yüzde 9,3'ten yüzde 8,2'ye düşürdük. Bir önceki rapor dönemine göre 1,1 puanlık aşağı yönlü güncellemenin 0,4 puanı 2019 yıl sonu enflasyon tahminindeki düşüşten ve enflasyon ana eğiliminde beklenen iyileşmeden kaynaklanıyor. Ayrıca, bir önceki rapor dönemine göre 2019 yılı ikinci çeyreğinden itibaren daha zayıf seyretmesi beklenen talep koşullarının enflasyon üzerindeki düşürücü etkisinin 2020 yılında da süreceğini tahmin ediyoruz. Buna göre, çıktı açığı tahminlerindeki güncelleme 2020 yıl sonu enflasyon tahminimizi bir önceki rapor dönemine göre 0,4 puan aşağı çekiyor. Petrol fiyatındaki gerileme ve reel kurda ılımlı değerlenme varsayımları altında Türk lirası cinsinden ithalat fiyatlarının 2020 yılı enflasyonunu 0,3 puan düşürücü yönde etkileyeceğini tahmin ediyoruz."
Çetinkaya, Sheraton Ankara Otel'de düzenlenen "Enflasyon Raporu 2019-I" için bilgilendirme toplantısının ardından ekonomist ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin, "enflasyonda ikna edici bir düşüş görülene kadar sıkı para politikası duruşunun sürdürüleceğine" yönelik mesajını anımsatması üzerine Çetinkaya, "İkna edici kavramını iletişimimizde kullanıyoruz. Enflasyon görünümünün, yani fiyatlama davranışları ve bunun yansımalarını tüm kalemlerle, manşet, çekirdek enflasyon, fiyatlama davranışlarındaki eğilimler ve buradaki geçtiğimiz yılın ikinci yarısında gözlenen bozulmadaki düzelme trendi, bunların tamamını birlikte değerlendirerek fiyatlama davranışlarının tekrar sağlıklı seviyelere ulaştığını görebilmemiz gerekiyor. Para Politikası Kurulu'nun bu konudaki duruşu net. Bu anlamda süre değil, veriye bağlı bir karar verme sürecimiz olduğunu ifade etmek istiyorum." diye konuştu.
Çetinkaya, verileri yakından takip etmeye devam edeceklerine işaret ederek, "Bulunduğumuz seviyeler olası risklere, yukarı yönlü risklere karşı yüksek bir temkinlilik düzeyiyle devam etmemizi gerektiriyor. Zaten geçtiğimiz aylarda da bunu net biçimde ortaya koyduk. Bazı olumlu gelişmeler elbette var. Biz bu olumlu gelişmeleri özellikle tek haneye olabildiğince erken sürede ulaşma fırsatı olarak görüyoruz. Mümkün olan en kısa sürede tek haneli enflasyona ulaşmamızı sağlayacak parasal duruş sıkılığı neyse bunu korumaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.
Merkez Bankasının parasal aktarımın yansımalarını piyasada yakından takip ettiğine dikkati çeken Çetinkaya, hedeflerinin, piyasa faizlerinin, politika faizlerinin etrafında oluşabilmesi olduğunu bildirdi. Çetinkaya, "Ama elbette piyasa fiyatlamalarında birçok unsur etkili oluyor. Merkez Bankasının şu anki duruşu fiyat istikrarı hedefi çerçevesinde şekillenmeye devam ediyor. Bu döneme özgü farklı bir durum gözlemlemiyoruz." dedi.
- "Politika koordinasyonu 2019'da da güçlü şekilde korunacak"
Çetinkaya, iktisadi faaliyetle ilgili dengelenme eğiliminin 2018'in ikinci yarısında belirginleştiğine dikkati çekerek, "Özellikle para politikasındaki fiyat istikrarı odaklı sıkı duruş, yeni ekonomik program ve bu çerçevede mali disiplin başta olmak üzere ortaya konulan duruş ve atılan adımlar risk algısında ve finansal oynaklıkta iyileşmeye yol açtı. Cari açık ve enflasyonda pozitif trend ve iyileşme görüyoruz. 2019'da ihracat ve turizmdeki güçlü seyrin ekonomideki kademeli toparlanmaya destek olacağını öngörüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Piyasada istikrarı sağlayan politika birleşiminin korunmasının önemli olduğunu vurgulayan Çetinkaya, politika koordinasyonunun 2019'da da güçlü şekilde korunacağını, böylece öngörülebilirliğin ve risk algısının iyileşmesinin sağlanacağını ifade etti.
Çetinkaya, küresel şartların Türkiye'yi ve gelişmekte olan ülkeleri portföy akımları ve ticaret gibi farklı açılardan etkilediğine işaret ederek, kredi ve aktarım mekanizmasının etkili çalışmasının da 2019'da büyüme trendinde etkili olacağını belirtti.
- "Gıda enflasyonu konusunda atılan adımları önemsiyoruz"
Merkez Bankasının gıda enflasyonu öngörüsüne yönelik soru üzerine Çetinkaya, gıda enflasyonunun özellikle yaş sebze ve meyve fiyatları üzerinde yukarı yönlü risk oluşturduğunu söyledi.
Çetinkaya, gıda fiyatları varsayımlarının ve tahmin modellerinin işlenmiş ve işlenmemiş gıda bileşenlerinden oluştuğunu anımsatarak,"Merkez Bankası olarak uzun bir süredir bu konuya dikkati çekiyoruz. Konjonktürel gelişmeleri, yapısal unsurları ve atılan adımları önemsiyoruz. Üretim planlamasından nihai tüketiciye kadar giden tedarik zincirinin, rekabet şartlarının en etkin ve verimli şekilde oluşması gıda fiyatlarında yaşadığımız dönemsel oynaklıkları da azaltacaktır. Bu kapsamda Hal Yasası başta olmak üzere atılan olumlu adımlar, devam etmekte olan çalışmalar var. Bunların önümüzdeki dönemde yüksek koordinasyonla devam edeceğini ve gıda fiyatlarında yaşanan oynaklığın sınırlanmasına katkı vereceğini umuyoruz."dedi.
Kaynak.Cumhuriyet