MERHAMETLİ OLANLAR
Haksızlık yapmazlar, haklı olduklarında susmalar, ve adam kayırmazlar, kul hakkı yiyenler ve haksızlıklar yapanların karşısında susmazlar.
Merhametli olanlar; herkesi severler, çıkarcı olmazlar ve çaresiz insanların her zaman sesi olurlar. Merhametli bir yürekle, vicdanlı bir kalple yaşarlar. Sevgiye ve yardıma muhtaç yaşlı insanlara elini uzatır, onlar için ellerinden gelen tüm yardımı yaparlar.
Merhametli ve iyi huylu insanların içindeki ses şöyle der: “Sana nasıl davranılmasını istiyorsan, sen de bir başkasına öyle davran.” “Kendin için istediğin her şeyi başkası için de iste.”
Merhametli olan insanlar; anlayışlıdırlar, halden anlarlar ve insan olmanın şartlarını yerine getirirler. Kendilerini acındıran, tembel, açgözlü kimselere prim vermezler. Onları ciddiye almazlar. Ama onlara bile kaba, katı, sert davranmazlar. Çünkü bilirler ki “Allah, ancak merhametli kullarına rahmet eder.”
Kalpleri ince ve başkalarının acı ve ıstıraplarını anlayan onları korumak için yaşayan “sorumluluk sahibi, dürüst, adil, hoşgörülü ve duyarlı” kimselerdir. Adalet duygusuyla, kimseye zarar vermeden hak ve adaletin sağlanmasına çalışırlar.
Merhametli olanlar, şiddettin her türlüsüne karşıdırlar. Hem kendilerinin hem başkalarının yararı için çalışırlar ve canlılara zarar verebilecek her şeyden kaçınırlar. Kin ve nefret gibi kötü duygulardan her zaman uzak dururlar.
Başkalarının yaşadığı acılara karşı duyarlıdırlar. Ellerinden geldiğince o acıları gidermeye çalışırlar. “Yaratılanı severim, Yaradan’dan ötürü.” düsturuyla herkese merhametli, duyarlı ve sevgi doludurlar.
Zor durumda olan herkese gönülden yardım elini uzatırlar. Bu insanların yürekleri sevgiyle ve acıma duygusuyla doludur. Herkesin hakkını gözetirler.
Yumuşak kalpli, cömert, ahlaklı ve erdemli olan bu karakterler, güzel duyguları açığa çıkararak nefretin üzerine sevginin yeşermesini sağlarlar.
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil
Bir gönülü yaptın ise
Er eteğin tuttun ise
Bir kez hayır ettin ise
Binde bir ise az değil
Yunus Emre’nin bu dizelerinde dediği gibi gönül yıkmazlar, yeni yaraların açılmasını engellerler. Yürekleri hiçbir zaman öfkelerine yenilmez. Çaresizlerin ve muhtaçların yardımına karşılık beklemeden koşarlar. Böylelikle toplumda merhametin yaygın olması için çalışır; daha adil, anlayışlı, yardımsever, hoşgörülü bir yapının oluşmasına katkıda bulunurlar.
Merhametli olanlar, merttir. Misafir severdir. İnançları ve ırkları ne olursa olsun zalimlerin zulmünden kaçanlara yardım ederler, onların yaralarına derman olmaya çalışırlar. Ayrıca doğal afetlerle karşılaşan yoksul ve perişan olanların yardımına da -çıkar hesabı yapmadan- tam bir kardeşlik duygusu içerisinde bütün olanaklarıyla koşarlar.
Merhametli olanlar, affetmesini bilirler ve hoşgörü sahibidirler. Kendileri gibi düşünmeyenleri yok saymazlar. Onları dinler ve anlamaya çalışırlar. Bir başkasının çektiği sıkıntıya kayıtsız kalmaz, yardım etmeye çalışırlar. Sadece insanların değil diğer canlıların da dünyada güvenilir bir şekilde yaşaması için çalışırlar.