KİMSEYİ HOR GÖRMEYENLER
Aşık Veysel'in de söylediği gibi, insanı doğumda ve ölümde bir görürler. Hayatı acı ve tatlı yapan gönül dünyaları zengindir. Kendilerini önemli, güzel ve kalburüstü görmezler, hiçbir kimseye tepeden bakmazlar. İnsanın kendi değerini artırmaya çalışmasının önünü açarlar.
Kimseyi hor görmeyenler, toplumun değer yargılarına göre hareket ederler. İnsanları yok saymazlar, “ bende buradayım” demelerine engellemezler. Sırtlarına kaldıramayacakları ağır bir yük yüklemezler. Görülmek, bilinmek, tanınmak istemelerine engel olmazlar.
İnsanları hor ve hakir görmeyi, aşağılamayı hem kendilerine hem de topluma zarar veren bir çeşit ruhsal hastalık olarak görürler. Kendini bilmeyen bu hastaların toplumda sınıf ayrımı yaprak insanları aşağılamalarının ve hor görmelerinin yıkımlarına engel olmaya çalışırlar.
Arı gibi dillerinden bal akan bu insanlar, karşısındakilere “ önem vermemeyi ve adam yerine koymamayı” insan ilişkilerinin en derin düşmanı olarak görürler. Dünyanın yaşanılır bir hale gelmesi için, herkesi iyiye doğruya yönlendirirler, eksikliklerini gidermede yardımlaşırlar.
Güzel ahlak kural ve kaideleriyle yaşarlar. İnsanları, aileleri veya milletleri hor görmezler. Başkalarını küçük görmezler, önemsiz ve değersiz sayıp, aşağılamazlar. Adam yerine koyarak ve kendilerini başkalarından üstün görmeyerek mertliği yere sermeyerek yaşarlar.
Barışı, sevgiyi unutmamak için dine ve ırka bakmazlar. Yaratanın tüm insanları eşit yarattığına ve kimsenin rütbeli doğmadığına inanırlar. Kendilerini başkalarından üstün görmeyi, sosyal hayatta insanlar arasında kin ve nefret tohumlarının ekilmesinin sebebi sayarlar.
Kendileri gibi düşünmeyen, başka dinden, milliyet veya inançtan olanları küçük görmezler, şahsi fayda sağlamak için onlara düşman olmazlar. Din, vicdan ve siyasi düşüncelerine saygı gösterirler, küçük görüp üstünlük taslamazlar.
Hakkı görürler, karanlığa ışık yakarlar ve haksız yere insan yermezler. Olur olmaz yakıştırmalarla insanları küçümsemezler ve hor görüp çekiştirmezler. Karşılıklı saygı ve sevgi içerisinde birbirine zarar vermeden, farklı olanlara saygılı olurlar ve hoşgörülü davranırlar.
Her insanın hayatta bir değerinin olduğuna inanırlar. Hor görülen, cahil ve aptal yerine konulup aşağılanan ve yüceltilen insanların değerinin değişmeyeceğini bilirler. Güzellikleri ve servetleri, makamları ve ilimleri eşit derecede olmayan insanlara tepeden bakmazlar.
Kimseyi hor görmeyenler “akılları ve yürekleri” herkese değer veren, alnı açık başı dik gezen kimselerdir. Bu insanlar, şahsiyetleri, karakterleri, düşünce ve fikirleri insanlık değerlerine uygun üretim yapan, haklıyı gözeten, haksızlığın karşısında duran bütün insanları değerli sayarlar.
İnsanları “hor” görmeyi çirkin davranışların kapısını açmak, insanların, acımasız ve gönül yıkan davranışlarla, kavga ve dövüş yapmalarının sebebi olarak görürler. Kimsenin zayıf taraflarından yararlanmadan ve kimseyi küçük görmeden yaşarlar.