
KENDİLERİNE GÜVENMEYENLER
Gerçek olanın can yaktığını, yalan olanın anlık huzur verdiğini bilmedikleri için, söylemek istediklerini, yarınlarını düşünmeden, anlık zevkin tadını çıkarmak için söylerler. Düşünerek yaşamazlar.
Yaşamı sevinecek işler yapmak, sevilmek ve sevmek, değişmek ve gelişmek için bilmeleri gereken şeyleri tembel oldukları için öğrenmezler. İçlerindeki hazinelerle bağ kurup, onları kullanmazlar.
Sorumluluk almayı sevmezler, verdikleri sözde durmazlar, bunun içinde hem kendilerine, hem de etraflarına zarar verirler. Yanlış olduğuna inandıkları veya çıkarının zarar göreceği şeyleri “başkaları da yapıyor” diye yaparlar.
İç dünyaları dengesiz, duygularını kontrol edemeyen, hep ilgi isteyen, büyük alıcı olan, hiç kimsenin elinden tutmayı ve yardım etmeyi sevmeyen açgözlü tiplerdir. İnsan kullanmayı severler. İnsan ilişkilerinde, aşırı derecede şüpheci ve kıskançtırlar.
Kendilerine değer vermedikleri için; “ahlak” kurallarına sahip çıkmazlar. Kendi elleriyle insanı; insan ve iyi vatandaş yapan “kültür” değerlerine uymayan davranışlar yapmaları nedeniyle hayatlarını cehenneme çeviren ve zarar veren işler yaparlar.
Öz saygıdan yoksun oldukları için; toprağı, havayı ve suyu kirletirler. Yaptıkları yanlış davranış ve tercihlerle, işleri koldan kafaya geçirmeye çalıştılar, çalışmamalarının bedelini ödediler. Huzurlu, neşeli ve güven içerisinde yaşamanın ortamını hazırlamazlar.
Eğriyi doğruyu bilmezler, geleceklerini başkalarının varlıklarına bağladıkları için, eli ayağı bağlı yaşarlar. Kendilerine olan güven duyguları, öz saygıları ve iletişim becerileri bozulur, bu nedenle ilişki kurmaktan ve sosyal etkinliklerden kaçınırlar.
Kendilerini sevmedikleri, kendilerine özen göstermedikleri ve kendi hayatlarıyla ciddi biçimde ilgilenmedikleri için, yaptıkları işi özenerek yapmazlar. Kendi yeteneklerini geliştirmeye çalışmazlar. Hayatın hakkını vererek, özenli bir şekilde mutlu olmak için yaşamazlar.
Sağlıklı düşünmezler. Çevresindeki insanların, kendilerini eleştirmesinden ve yargılamasından korkarlar. Başkalarından zarar görecekleri düşüncesiyle kimseye güvenmezler. Bunun için de kendilerini dış dünyaya kapatırlar.