İSTANBUL'A SULAR NASIL GETİRİLİYORDU
İstanbul, kurulduğu günden bu yana birçok kez su sorunu yaşadı. Jeopolitik konumu nedeniyle tarihi boyunca gözde yerleşim merkezi olması nedeniyle sürekli artan nüfusu İstanbul'un su sorunu yaşamasının ana nedenlerinden biri oldu. Bizans döneminde şehre su getirmekte kullanılan Roma sistemi, fetihten sonra da kullanıldı. Mimar Sinan, Roma sisteminin unsurlarından biri olan su kemerlerini birer anıtsal yapı haline getirdi. İstanbul, tarihi boyunca olduğu gibi bir kez daha su sorunuyla karşı karşıya. Yağmurun yağmaması, buna bağlı olarak barajlardaki su seviyesinin düşmesi, su sorunu hakkında İstanbulların derin düşüncelere girmesine neden oluyor
Romalılar...
Şehirlere kaynaklardan ilk su getirenler...
Miladi takvimin başlangıç yıllarında, Romalılar, su boruları ve kemerlerle şehirlere su getirmeyi başarmanın yanı sıra düzenli bir şekilde akmasını sağlamak için çeşmeler de yaptılar. Çeşmeler, borunun içine yerleştirilen daire şeklinde bir parçanın hareketiyle denetlenebiliyordu.
Dairesel parça, boruyu diklemesine kesecek şekilde konduğunda borudan su akması engelleniyor, kaldırıldığında ise çeşmeden su alınabiliyordu. Bu sistem, 19'uncu yüzyıla kadar kullanıldı.
Bu yüzyılda evlere su tesisatı döşenmeye başladı. Bu nedenle suyun akışını kontrollü bir şekilde sağlamak için daha kullanışlı bir sisteme gereksinim duyuldu.
1800'de İngiliz Thomas Gryll, vidalı musluk sistemini icat etti. Bu sistemde, suyun akışı azaltılabiliyor / artırılabiliyor veya tamamen kesilebiliyordu.
1900'lerin başında çeşme başındaki İstanbullular.
En son büyük su sorunu 1990'ların başında yaşandı. O günlerde artezyen çeşmesinin çevresindeki kuyruklar, ara sıra sokak sokak gezen belediyelerin su tankerleri, İstanbul panoramasında geniş bir yer kaplardı.
Bir de yağmur bombası...
Bir türlü yağış bırakmak bilmeyen bulutlara püskürtme araçlarıyla yerden veya uçakla havadan amonyum nitrat, kadmiyum iyodür, bakır sülfür, kurşun iyodür, CO2 buzu ve gümüş iyodürden biri püskürtülüyordu. Böylelikle yağışa uygun sıcaklıkta olan bulutlara yoğunlaşma çekirdekleri dışarıdan suni olarak verilerek yağmur yağdırılmaya çalışılıyordu.
Bir kaynağın yanına kurulmamasından dolayı ilk günlerinden itibaren İstanbul'un su sorunu yaşaması, anıtsal nitelikte yapıların inşa edilmesine yol açtı. Megaralılar, Romalılar, Bizanslılar ve Türkler, su sorununu artezyen kuyularıyla, sarnıçlarla, kemerlerin yer aldığı Roma sistemiyle ve barajlarla bertaraf etmeye çalıştı / çalışıyor