Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü imzalandı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, yeni protokol kapsamında mesleki teknik liselerde 'ara eleman değil aranan eleman' yetiştirileceğini söyledi.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan da “Eleman arıyoruz, yok. Ama öte yanda işsiz gezen ve mesleksiz olan insan sayısı çok. Proje ile sanayinin ve üretimin gerektirdiği, aradığı mesleklerde gençleri eğiteceğiz ve yetiştireceğiz” dedi. Bahçıvan, bu okullarda okuyan gençlerin ailelerine maddi destek verilebileceğini, henüz okulda iken öğrencinin sosyal güvenlik kapsamı içine alınabileceğini ve diplomasıyla ilişkili işe girmesi halinde de 5 yıllık vergiden muaf tutulabileceğini söyledi
Hafta sonu üretim ekonomisine dönüş yolunda önemli bir adım atıldı. Pilot bölge seçilen İstanbul’da mesleki teknik liselerin yaklaşık dörtte birini kapsayan 85 okulun eğitim, öğretim, donatım ve tasarımının yönetimini meslek kuruluşlarına bırakan Mesleki Eğitim İş Birliği Protokolü imzalandı. Protokolle okulların yönetimi Milli Eğitim Bakanlığı yanı sıra İstanbul Sanayi Odası ve İstanbul Ticaret Odası sektörlerinin ihtiyacına ortaklaşa yapacak.
ARA ELEMAN DEĞİL ARANAN ELEMAN
- “Bu okullarda ara elaman değil aranan eleman yetiştirileceğini” törene katılan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk söyledi. Protokolün okulları, laboratuvarları, öğretmenlerin eğitimi kapsadığını anlatan Ziya Selçuk şöyle konuştu:
“Projenin takibi konusunda hepimiz üstümüze düşeni yaparsak, mesleki ve teknik eğitimde ‘ara eleman’ ifadesinin kalktığını göreceğiz. Biz artık ‘aranan eleman’ demek istiyoruz, ‘ara eleman’ demek istemiyoruz. Herkes bu ifadeyi kullanırsa mesleki ve teknik okullarımızın algısında bir dönüşüm ortaya çıkacaktır. Zaman içinde yüksek puan alan öğrencilerin bu okulları tercih ettiğini, bu okullar konusunda zihniyetin değiştiğini göreceğiz?”
SANAYİNİN OMURGASI
-İstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Erdal Bahçıvan da “Eleman arıyoruz, yok. Ama öte yanda işsiz gezen ve mesleksiz olan insan sayısı çok . Proje ile sanayinin ve üretimin gerektirdiği, aradığı mesleklerde gençleri eğiteceğiz ve yetiştireceğiz” dedi. Bahçıvan, Sanayi üretiminin de omurgasını oluşturan mesleki teknik eğitimin genel istihdam içindeki payının Almanya’da yüzde 58, Güney Kore’de yüzde 39 ve Türkiye’de yüzde 20 olduğunu belirtti. Bahçıvan katıldığı Bloomberg HT yayınında da bu okullarda okuyan gençlerin ailelerine maddi destek verilebileceğini, henüz okulda iken öğrencinin sosyal güvenlik kapsamı içine alınabileceğini ve diplomasıyla ilişkili işe girmesi halinde de 5 yıllık vergiden muaf tutulabileceğini söyledi.
İSTİKBAL MESELESİ
-İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekip Avdagiç bu protokolle reel sektör ile eğitim arasında bugüne kadar bir türlü sağlanamayan işbirliğinin kurulacağını söyledi. Okullara makine ve teçhizat sağlanmasının yanı sıra öğrencilerin hamiler aracılığıyla reel sektörle buluşacağını belirten Şekip Avdagiç proje kapsamında 45 bin kişiye eğitim imkanı sunulduğunu kaydederek “Mesleki liselerin istiklal meselesi olduğuna inanıyoruz” dedi.
İŞSİZLİĞİN EN BÜYÜK NEDENİ MESLEKSİZLİK
-İşin protokol kısmı bir yana atılan adım genç işsizler ve özellikle üniversite mezunu işsizler adına çok önemli.
Türkiye’deki işsizliğin en büyük nedenlerinden biri mesleksizlik.
Eleman arayıp da bulunamamasının ana nedeni bu. Meslek liselerinde yapılan protokol, işin asıl sahibini işin içine sokuyor, elini taşın altına koyuyor. Devlet özel sektöre diyor ki, “okul ve öğretmen benden, ihtiyaç duyacağın kendi elemanını kendin yetiştir” diyor.
-Bir de 15-24 yaş arası genç grubun dörtte biri ne işte ne de eğitimde. Gençlik kesiminde en önemli sorun da burada. Gelecekte karşılayacağımız en önemli sorunlu grup da buradan çıkacak. Bir yanda eğitime katılmayan milyonlarca genç, diğer yanda boş kalan meslek liseleri ve kalifiye eleman bekleyen iş yerleri var.
Bu nedenle meslek lisesi memleket ya da istikbal meselesi.
-Yeni bir farkındalıkla üretime yönelmek, bunu yaparken de mesleki teknik eğitimden işe başlamak zorundayız. Bunu yapmadan ekonomide ilerleme, rekabet gücünü artırma şansımız yok.
Kaynak.Habertürk