İşlerinde yükselmek isteyenler, kendilerine saygıları olanlar, üzerlerine aldıkları sorumlulukları en iyi şekilde yapmalılar ve vicdanları rahat olarak yaşamalılar.
İşlerini hakkıyla yapanlar, hatalı işlerden güzel sonuçlar alınmayacağını bilirler ve kılı kırk yaran titizlikle çalışırlar ve işlerini en iyi şekilde yaparlar. İnsanlar yaptıkları işi adalet terazisini şaşırtmadan hakkıyla yaparak bir adım üste çıkmayı hayat felsefesi yapmalı. Zafer kazanacaklarsa hak ederek kazanmayı, kaybedeceklerse hak ederek kaybetmeyi, anlamlı kıldıkları zaman ahlaklı insan olunacaklarını bilmeliler ve yaptıkları işi severek yapmalılar.
İnsanlar, üzerlerine düşen tüm görevleri, çevrelerine ve insanlara iyilikte bulunmak için yapmalıdır. Yaptıkları iş ne olursa olsun, o işini ilme önem vererek eksiksiz bir şekilde geliştirmeli ve ilmin gereklerini önem vererek yerine getirmelidir.
İnsanlar, ne yapıyorlarsa “düşünerek” kendilerine yapıyorlarmış gibi yapmalılar. Güzeli ortaya çıkarmak için hiçbir işi küçük ve önemsiz görmemeliler. İşlerine hâkim ve onun sanatçısı olmalılar ve zevkle yapmalılar. Kendilerine inanarak ve güvenerek, özveri ve ciddiyetle işlerinin hakkını vererek ve özenerek çalışmalılar.
İnsanlar, öncelikle hizmet etmek, mutlu ve huzurlu olmak için dürüst duygularla mesleklerinde daha bilgili olmaya, kendilerini gelişmeye ve becerilerini eğitmeye çalışmalılar. Mesleklerinin sırlarına vakıf olmalılar ve işlerinde ustalaşmalılar ki bir malı çok daha güzel, değerli ve faydalı yapabilsinler.
İnsanlar, işin hakkını vererek faydalı işler yapmanın ilimle olduğunu bilmeliler ve yapacakları işi sevmeliler, sonra da saygı duymalılar. En kutsal işi yapıyormuşçasına çalışmalılar. Yaptıkları işten kendilerinin de insanlığın da daha çok fayda görmesini sağlamaya ve hata yapmamaya çalışmalılar.
Dünyada tüm başarılı işler, işin hakkını vererek, eğmeden, bükmeden, hile katmadan, görevi ilmin ışığında nasıl daha güzel yaparım diye düşünenlerin, prensipli çalışmalarıyla üretilmiştir.
İnsanlar hayatlarının hangi noktalarında, hangi pozisyonda olurlarsa olsunlar, işin daha güzel hale gelmesi için işin hakkını vermeliler. İşlerini en iyi yapanlar “vatanlarını en çok sevenlerdir” ki bunlar saygıyı hak edenlerdir. "Hiç kimsenin çalışmak istemediği en zor işlerde çalışsalar bile, kendilerine iyi çalışıyorsun, eline koluna sağlık ne güzel yapmışsın” denilenler de yine bu insanlardır.
Yaptıkları işi sağlam ve hakkını vererek yapan, para uğruna işi baştan savmayan, hemen yapayım paramı alayım havasında olmayanlar bilmediklerini öğrenmeye çalışırlar. “Başkası yapmışsa çalışır, öğrenir ben de yaparım" demek önemlidir. Zira bu insanlar, işlerini sapasağlam, doğru düzgün ve güzel yapmak için emek verir, ter akıtır, kafa yorar ve bedenen yorulurlar.
Kimseyi aldatmayanlar, kazançlarına hile katmayanlar, kimseye zarar vermeden işlerini iyi yapanlar her alanda gelişirler ve ilerlerler, yaşamanın da zevkini alırlar. Böylece, insanlara ve topluma karşı sorumluluklarını yerine getirerek huzurlu yaşarlar.
İşlerini hakkıyla yapanlar, körü körüne ve cehaletle hareket etmezler, cahilliklerin kendilerine ve çevrelerine verebileceği maddi ve manevi zararların da önüne geçerek, faydalı işlerin daha güzelini hem de zamanında yapmaya çalışırlar.
T.C. Bilal Gürer