HIDRELLEZ Unutulmaya Başlayan Bayramımız Kökenleri ve Gelenekleri
Sevgili Şileliler,
Orta Asya’dan göçer boyların yanında getirdiği tarihsel ve kültürel miraslarımızdan biri. Hıdrellez Yazın Gelişini simgeleyen karma kültürel bir bayramdır. 5 Mayıs günü gecesi kış mevsiminin bitip sıcak yaz günlerinin başladığı anlamına gelmektedir. Türkiye’de Hıdrellez Bayramı 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece kutlanır. Bugün Hıristiyanlarca da baharın ve doğanın uyanmasının ilk günü olarak kabul edilir; bugünü Rum Ortodokslar Aya Yorgi, Katolikler “Aziz George” günü olarak kutlamaktadırlar.
Herkes Nevruz ve Hıdırellez’i birbirine karıştırır ancak farklıdır. Nevruz yani baharın gelişi kutlanmaya gelindiğinde ülkemizde ortalık anlamsızca gerilir. Siyasileşen ve fraksiyon olarak kanun, nizam ve otoriteye tavır alan bir grubun kendini ifade etmeye dönüşür. Ancak hıdrellez halen tertemiz hümanist duygularla yaşamaya devam ediyor.
Hıdrellez Slav, Kafkas ve Türk ırkının ortak bir kültürü olarak karşımızda duruyor. Orta Asya Türk Cumhuriyetlerinden başlayan bu bayramın isim kökü Edrellezi olsa da, Ruslarda Maslenitsa adını alırken, Aziz George(Ortodoks), Durdevdan(Slav) gibi isimlerle de karşımıza çıkıyor.
Makedonya ve Türkiye tarafından ortak dosya olarak sunulan Hıdırellez, “UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi’ne kaydedildi. Bu durumun uluslararası alanda karşılıklı kültürel saygı ve anlayışı güçlendirmeye yönelik olarak Türkiye’nin gerçekleştirdiği faaliyetlerin önemli bir göstergesi olduğuna işaret edildi.
Hıdrellez, her millette kendi batıl inancındaki cahiliye dönemindeki geleneklerini şu an inandığı dinin motiflerini de eklenerek evrimleşmiş bir hale dönüşüyor.
Hıdrellez denince akla Hızır ve İlyas Peygamberin senede bir kere buluşup bolluk ve bereketi dünyaya sunduğu bir imgeleme olarak kendini gösteriyor. İnanışa göre Hıdırellez günü (6 Mayıs) Hızır ile İlyas Peygamberler bir araya gelir. Hızır ile Hazreti İlyas'ın su kenarı ve doğada buluştuğuna inanıldığı için Hıdırellez günü genellikle kırlarda geçirilir. Hıdırellez günü bütün dileklerin ve duaların kabul olduğuna inanılır. Bunun için ilginç ve sıra dışı Hıdırellez gelenekleri vardır.
Osmanlı Devleti’nde de hıdrellez kutlamalarının dini açıdan sakıncalı olup olmadığının tartışıldığı. XVI. yüzyılda Şeyhülİslam Ebüssuüd Efendi’nin fetvalarından anlaşılmaktadır. Ebüssuüd Efendi, böyle bir günün kutsallığına inanmamak şartıyla sadece eğlenmenin, yiyip içmenin sakıncalı olmadığını söylemektedir.
Hıdrellezi İslami yaşamın içine almak için 40 kez söylenen hıdrellez duası ve 5 mayıs günü 2 rekat hıdrellez şükür namazı kılınması ile ilgili adetler ortaya çıkmıştır.
Hıdrellez ile alakalı zengin folklor malzemesinin bulunduğu en önemli eser Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sidir.
Hıdırellez, Kırım Tatarlarının ulusal bayramı olup, ilkbahardaki ekim işlerinin tamamlanması onuruna kutlanmakta ve doğurganlığı, refahı ve esenliği simgelemektedir. Her yıl mayıs ayının ilk haftasında çok sayıda kişinin katılımıyla kutlanmaktadır.
Hıdırellez Bayramı dolayısıyla Gagavuz şarkıcılar kırlara giderler şarkılar söylerler. "Bu bayram, Gagavuz halkının çalışkan olduğunu ve dedelerden kalan adetlere saygı duyduğunu göstermesini beklerken Herkese sağlık ve bereket için dua ederler.
Pomaklarda ise gelenek ise Gergövden (Hıdırellez). Gergövden'de nasıl bir gün geçirilirse bütün bir yılın öyle geçeceğine inanılıyor. Erat, "Erkenden kalkarız, ateşler yakarız, üzerinden atlarız. Bir yılı nasıl yaşamak istiyorsak o günü öyle yaşarız” diyor.
Boşnaklarda ve Makedonya da Hıdrellez günü kız çocuklarının kulakları delinir ve küpe takılması için hazırlık olur. Hıdrellez günü hemen hemen her bir evde kızlar ve genç kadınlar tarafından salıncak kurulur. Maniler konusunda da çok geniş bir folklor yelpazesi bulunur.
Türk kültür bütünlüğü unsurlarından birisi, Hıdrellez günü kadınlar tarafından yerine getirilen adetlerin en ilginci kuşkusuz martifaldır.
Hıdrellez, Anadolu’da Hristiyan-Müslüman buluşmasının seyrine ve sonucuna ilişkin çarpıcı bir örnek; aynı zamanda bir halkın, “öteki” halkta nasıl kendini bulabildiğine çarpıcı bir kanıttır. Balkanlar’daki Hıdrellez kutlamalarına Müslüman ve Hristiyan halkın beraberce hazırlanıp katıldığına ilişkin bazı kayıtlar da Aya Yorgi – Hızır-İlyas özdeşliğine kanıt oluştururlar.
HIDIRELLEZ RİTÜELLERİ
Yüz yıllardır kutlanan Hıdırellez'de, evdeki eski eşyalar ve çalı çırpıyla yakılan "Hıdırellez ateşi" üzerinden tekerleme ve dualarla atlamak başta olmak üzere pek çok adet de tekrarlanıyor.
Bunlardan bazıları şöyle:
- Hıdırellez gecesi Hızır'ın yeryüzünde gezindiği ve dokunduğu yerlere feyz ve bereket vereceği inancından hareketle, evlerdeki yiyecek ve içecek kaplarının, ambarların, cüzdanların ağızlarını gece boyunca açık bırakılır,
- Mal mülk edinmek amacıyla, evin bahçesindeki toprak üzerinde istenen şeyin küçük bir maketini yapılır,
- Hıdırellez akşamında gül ağacının dibine para gömülmemesi de âdettendir.
- Hıdırellez akşamında gül ağacının dibine isteklerinizi temsilen resimler çizebilir, dilekler bu akşam gül ağacının dalına bağlanır ve dualar bu gece edilir.
- Hızır'a ulaşacağı düşünülen dilekleri küçük bir kâğıda yazarak gül dalından alınıp akarsuya veya denize atmak,
- Hıdırellez günü sabahında gül ağacının Dibine gömülen para ise cüzdana konulur ve bir yıl boyunca harcanmaz. Bu paranın cüzdanı bereketlendireceğine ve paranızın hiç bitmeyeceğine yorulur.
- Talih ve kısmet açtırmak isteyen genç kız ve kadınlardan yüzük, küpe gibi eşyalarını çiçeklere bağlayarak çömleğe atmaları istenir ve çömleğin üzerine su eklenerek ağzı kapatılır. Kapalı çömlek bir gece boyunca bir gül ağacının dibinde bekletilir. Ertesi günü bir araya toplanan kadınlar, çömleği ortaya koyarak maniler eşliğinde eşyaları çıkarmaya başlarlar
- Çocuk sahibi olmak için gül fidanının dibine beşik resmi bırakmak,
- Bolluk ve bereket için evleri kapıya doğru değil kapıdan içeri doğru süpürmek.
- Hıdırellez akşamı evdeki her kişi için yedi fasulye ya da yedi nohut ekilir, gelebilecek kötülüklerin bunlara gelmesi dilenir.
- 5 Mayıs günü (Nişanlılar arsında) oğlan evi, kız evine Hıdırellez Kurbanı, olarak süslenmiş bir koç gönderir. Bu kurban Hıdırellez günü kesilerek birlikte yenir. Yemeğe çağırılanlar, çarşaf, havlu yemeni ve gönüllerinden kopan armağanlar getirirler. Getirilen armağanlar ipler üzerinde sergilenir.
-Hıdırellez günü, erkenden kalkılıp kapılar açılır. Genç kızlar için hazırlanan sandıklar açılır. Açılır ki eve bereket dolsun, genç kızımız da iyi bir evlilik yapsın.
-Hıdırellez günü, bazıları sabah gün doğarken kırlara, bağlara, bahçelere çıkıp buralarda Hızır’ın ayak izlerine basarak bolluğa ulaşmayı düşler.
-Hıdırellez günü, doğa ve insan sevgisi çok önemlidir çünkü Hızır ve İlyas, insanları, doğayı, iyiliği ve cömertliği seven, bereketin simgesi olan, kutsallıklarına inanılan dinsel varlıklardır.
- Halk huzura kavuşmak ve türlü dileklerde bulunmak için kışın sona erdiği tabiatın uyandığı Hıdırellez gününde çeşitli çarelere başvurur. Anadolu’da halk tercihen beyaz elbiseler giyerek gün doğmadan önce yeşil ve bol sulu kırlara gidilip eğlenilir. Kutlamalar yeşillik, ağaçlık alanlarda, su kenarlarında, bir türbe ya da yatırın yanında yapılmaktadır. Bu gibi yerlere bu nedenle Hıdırlık denildiği de olur.
- Kırlarda dolaşıp çiçek toplanır, oyunlar oynanır. Toplanan çiçekler kaynatılıp içilirse hastalıklara iyi geleceğin; bu su ile kırk gün yıkanan kişinin gençleşip güzelleşeceğine inanılır.
- Altın ve benzeri ziynet eşyası isteyenler ağaç yapraklarını kollarına veya boyunlarına takarak isteklerine kavuşacaklarına inanır.
- Bazı yerlerde hastalıklar, ağrılar için şifa olduğuna inanılan Hızır Sopası geleneği vardır. Bu sopa ağrı-sızı olan yerlere vurulursa ağrıların geçeceğine inanılır.
- Hızır'ın şifa dağıtıcı ve sağlığa kavuşturucu niteliklerine duyulan inancın etkisiyle, Hıdırellez gününde kuzu kesilmesi ve kuzu etiyle yapılmış yemekler yenmesi ile, şifa ve sağlık bulma dileğiyle ateş üzerinden atlanması gelenekler arasında bulunuyor.
- Yoğurt mayalama geleneği Yörük köylerinde bir yıllık yoğurt mayası, Hıdırellez ve bugünü takip eden 2 gün süresince sabah ezanı ile tan ağarması arasındaki sürede doğadaki bitkilerin üzerinden toplanan çiy tanelerinden sağlanır.
Meraklısına aşağıdaki linkleri bırakıyorum Hıdrellez adlı aynı şarkinin farklı dillerde ve yaşlarda söylendiğini göreceksiniz. Mutlaka kendinizden de bir parça bulacaksınız. Benim gibi içinizde Pomak var ise veya Boşnak’sa kesinlikle bu şarkılarının tınısı çocukluğunun bir parçasından kopup geldiğini anlayacaktır.
https://www.youtube.com/watch?v=KAx88Z0T_9A
Romence
https://www.youtube.com/watch?v=0j7kZhtiIks
Gagavuz’ca
https://www.youtube.com/watch?v=7YJYupXTM4A
Gagavuz gençlerinin söylediği şarkı
Sözleri;
Yolum boyunda çiçek beyaz Açın biz çiçekler dursun
Umut verir bize ilkyaz Pak yürek insanda olsun
Bu ay görki yaklaştı Bu ay görki yaklaştı
O çiçeklerin benizi Gelin geçin yolcular korksun
Bizim adımların izi Pak okuyla canlar dolsun
Hıdırellez arkalan bizi Hıdırellez faydalı olsun
İlkyaz kondu meralara
Ortalık uslu aydın
Umudunu kesme ama hey
Kararsızsan yapma aldın
Olmaz fayda kalmaz sarı
Bu güzel Şarkıdan sonra söylenebilecek daha güzel bir şey kalmadı bence. Kaynağını mitolojik dönemden alan bu inanışlar bir şekilde Hıdrellez veya Nevruz olarak kültürel ve toplumsal hayatımıza girmişler ve bizleri mutlu etmek ve birlik içinde tutmak için şekillendirmişlerdir. Bu zamana kadar gelebilen bu kültürel miraslarımızı yaşatmak ve onları gelecek nesillere aktararak toplumlar arası barış huzur anlayış denge ve hoşgörüyü yaşatma mirası görevi artık bizlere düşmektedir.
Hepinizin Hıdrellez’i Kutlu olsun. Bu arada Şile de ateş yakıp da bizi çağırmamazlık etmeyin. Hepimizin günahlarından arınması gerekir. Sağlıcakla Kalınız.
Cihan FULSER
EMCC Accredited Coach & Mentor▪️Yönetici▪️
Danışman(İş Geliştirme, Marka, Satış ve Pazarlama)▪️
Kariyer, Yönetici, Yaşam Koçu
{Gisar YUHAKO}