GREYFURTUN FAYDALARI
Uzman Diyetisyen Şebnem Kandıralı Yıldırım konu hakkında bilgiler verdi.
Kilo kaybı için iyidir. Amerikan Fizyoloji Dergisi Endokrinoloji ve Metabolizma’da yayınlanan bir araştırmaya göre greyfurt nootkaton olarak bilinen organik bir bileşik içermektedir. Bu nootkatonun AMPK adlı bir enzimi aktive etmesiyle vücut glikoz alımı gibi enerji üretim süreçlerini artırır, bunun sonucunda metabolizma hızlanır ve kilo kaybına katkıda bulunur. Hayvanlar üzerinde yapılan bu çalışma, düzenli nootkaton alımının, yüksek yağ ve yüksek sükroz diyetiyle ilişkili karın yağ birikimini ve kilo alımını azalttığını göstermiştir. Hayvanlar üzerinde yapılan diğer çalışmalar da greyfurt suyunun, bazısının felç ve kalp krizi geçirme riskinin artması gibi istenmeyen yan etkilere neden olan obezite karşıtı ilaçlara kıyasla kilo kaybının uyarılmasında daha etkili olduğunu göstermiştir. Greyfurtun kilo vermedeki etkilerini göstermek için, Medical Food Journal'da yayınlanan bir başka araştırma, 91 obez hastaya greyfurt diyeti uygulanmış ve hastaların vücut ağırlığı ve metabolik sendromu üzerindeki etkisi gözlemlenmiştir. Araştırma greyfurt diyetine alınanların plasebo diyetine göre daha fazla kilo verdirdiğini ve insülin direncinde iyileşme yaşadıklarını saptamıştır. Greyfurtun kilo kaybındaki diğer etkileri düşük kalorili olması, iştahı baskılaması ve yüksek lif içermesidir. Bağışıklık sisteminin artmasına yardımcıdır.
Greyfurt yüksek oranda C vitamini içerir. C vitamini antioksidan görevi görür ve beyaz kan hücrelerinin zararlı bakteri ve virüslere karşı mücadelede daha etkili olmasını sağlar. C vitamini, soğuk algınlığından çok daha hızlı bir şekilde iyileşmeye yardımcı olur. Antioksidan özelliği sayesinde C vitamini ayrıca vücuttaki serbest radikallerle savaşmaya yardımcı olur. Vücuttaki yüksek miktarda serbest radikal olması halinde inme, kalp krizi ve çeşitli kanser oluşum riskleri artar. Greyfurt, inflamasyonla mücadele eden ve vücudun çeşitli enfeksiyonlardan korunmasına yardımcı olan A vitamini de içerir. Grayfurtta ayrıca çeşitli B vitaminleri ve bağışıklık sisteminin verimliliğini arttırmaya yardımcı olan bakır, demir ve çinko gibi mineraller bulunur. Bu minerallerin yanı sıra greyfurt biyoflavonoitler açısından da zengindir. Bunlar antioksidan görevi gören kimyasal bileşiklerdir. Kan dolaşımını iyileştirir, C vitaminin etkisini arttırır ve vücudun virüslere, alerjilere ve diğer inflamatuar koşullara karşı korunmasına yardımcı olurlar. Deri ve saç sağlığı için iyidir. C vitamini, cildin büyük bir yapı taşı olan doğal bir yapısal protein olan kolajen üretimi için hayati öneme sahiptir. Kolajen cildinizi güçlendirmeye ve elastik kalmasına yardımcı olarak genç ve kırışıksız bir görünüm elde etmenize yardımcı olur. Kolajen ayrıca saçlarınızı sağlıklı ve güçlü tutmanıza yardımcı olur. Pembe greyfurt ayrıca beta-karoten içerir. Beta karoten anti-oksidan görevi görür ve cilt hücrelerinin yaşlanmasını yavaşlatmaya yardımcı olur. Ayrıca, hiperpigmentasyonu iyileştirdiği gösterilmiştir.
Greyfurtun diğer bir bileşeni olan likopen, cildi genel iltihaplanma ve güneş kaynaklı hasara karşı korumakta önemlidir. Greyfurt ayrıca cildin gözeneklerini temizlemeye ve akneye karşı korumaya yardımcı olan salisilik asit içerir. Greyfurtta bulunan A vitamini saçınız için iyidir. Greyfurt içindeki bromelain enzimi ve diğer cilt temizleme maddeleri selülitin parçalanmasına da yardımcı olur. Böbrek taşlarına karşı koruyucudur. Böbrek taşları, böbreklerde kalsiyum oksalatın birikmesi ve kristalleşmesi sonucu oluşur. Greyfurt sitrik asit, bu taşların oluşumunu önlemeye yardımcı olan bir organik asit içerir. Sitrik asit kalsiyuma bağlanır ve kalsiyum oksalat kristalleri oluşturmasını engeller. Bu kalsiyumun vücuttan atılmasını kolaylaştırır. Düzenli greyfurt yemek içindeki sitrik asit sayesinde idrar hacmini ve PH değerini artıracağından taşların oluşumu engelleyecek bir ortam yaratır. Kanserle mücadelede yardımcıdır. Hayvanlar ve kanser hücreleri üzerine yapılan bir araştırma, her ikisi de greyfurt içinde bulunan limonin ve naringenin adlı fitokimyasalların, mide, ağız, kolon, meme, akciğer ve cilt kanseri gibi çeşitli kanserlerin büyümesini azaltma yeteneğine sahip olduğunu saptamıştır. Bu iki bileşik aynı zamanda kanser hücrelerinin kendi kendini imha etme oranını artırmış, iltihabı azaltmış ve kanserojenleri engelleyen detoksifiye edici enzimlerin üretimini artırmıştır. Greyfurttaki C vitamini serbest radikallerle savaşır, DNA’da zararlı değişiklikler yapmalarını önleyerek kanserli hücrelerin gelişmesini önler. İçeriğindeki likopende çeşitli kanserlere karşı koruma sağlar. Greyfurtta bulunan bir başka bileşik kriptoksantin de serbest radikallerin baskılanmasına yardımcı olarak kanserli hücrelerin gelişmesini önler. Kalp sağlığı için iyidir. Arizona Üniversitesi, Beslenme Bilimleri Bölümü'nden araştırmacılar tarafından yapılan bir araştırmada, altı hafta boyunca her gün üç kez greyfurt yemenin, kan basıncında, kötü LDL kolesterol seviyelerinde ve toplam kolesterol seviyelerinde önemli düşüşlere yol açtığı saptanmıştır. Greyfurt potasyumdan zengindir, kan basıncının düşmesini ve kardiyovasküler hastalık gelişme riskini azaltır. Sadece yarım greyfurt yemek, vücudunuzun her gün ihtiyaç duyduğu potasyumun % 5'ini sağlayabilir. Greyfurt yüksek oranda lif içerir bu da düşük kolesterol seviyeleri, trigliserit seviyelerinde düşme ve düşük kan basıncı ile ilişkilidir. Diyabeti önlemede yardımcıdır. PUBMED’de yayınlanan bir çalışmada her yemekten önce yarım greyfurt yiyen hastaların, kanda anlamlı derecede düşük insülin seviyelerine sahip olduğunu ve greyfurt diyetinde bulunmayan kontrol grubuna kıyasla daha az insülin direnci yaşadıklarını saptamıştır. Greyfurt glisemik indeksi düşük bir meyvedir. Felç riskini azaltmaya fayda sağlar. Amerikan Kalp Birliği tarafından yapılan bir araştırmada, greyfurtun düzenli tüketiminin, özellikle kadınlar arasında, inme riskini önemli derecede düşürdüğü saptanmıştır. Bu greyfurttaki yüksek flavonoid içeriği ile ilişkilendirilmiştir. 14 yıl boyunca 69.000'den fazla kadını kapsayan bir çalışmada, greyfurt ve portakal gibi flavonoid bakımından zengin meyvelerden yüksek miktarda tüketen kadınların, en düşük tüketenlere kıyasla iskemik inme geçirme ihtimalinin % 19 daha az olduğu tespit edilmiştir. DNA onarımına yardımcıdır. Kanserlerin gelişme olasılığını azaltmanın en iyi yolu DNA'yı onarmak ve kansere neden olan hücre mutasyonlarından kurtulmaktır.Greyfurt, insan prostat kanseri hücrelerinde hasarlı DNA'nın onarımını kolaylaştıran, naringenin olarak bilinen yüksek miktarda bir flavonoid içerir. Düzenli greyfurt tüketimi, prostat kanserinin gelişmesini ve ilerlemesini önlemenin bir yoludur. Yaraların iyileşmesini hızlandırır. Greyfurtun yara iyileştirici özellikleri, C vitamininin bolluğundan gelir.
C vitamini, bağ dokusunun büyük bir bileşenini oluşturan yapısal protein olan kolajen oluşumunda yardımcı olur. C vitamini, açık yaraları olan hastalar için önemli olan bağışıklık sistemini güçlendirir. Ameliyat olmak üzereyseniz, greyfurtu diyetinize eklemeden önce doktorunuza danışın, çünkü greyfurtta bulunanlar da dahil olmak üzere bazı mineraller ve vitaminler vücudunuzun bazı ilaçları metabolize etme yeteneğini etkileyebilmektedir. Sağlıklı bireylerde normal miktarlarda bir besin olarak kullanılmasında bir sakınca yoktur. Greyfurt reçeteli ilaç alan hastalarda ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Yan etkileri; akut böbrek yetmezliği, solunum yetmezliği, iç kanama ve ani ölümü içerebilir. Tehlikeli ilaçların listesi kaygı, depresyon, alerji, HIV enfeksiyonu, nöbetler, kalp ritmi anormallikleri ve yüksek kolesterol için tedavileri içerir. Herhangi bir ilaç alınmadan saatler önce ufak bir miktarda yenmiş olması bile tehlike arz edebilmektedir. Hamilelik ve emzirme döneminde ise greyfurt kullanımı hakkında yeterli bilgi yoktur, kullanımdan kaçınılması tavsiye edilebilir.