GEÇMEYEN YORGUNLUK VE AĞRILARINIZIN SEBEBİ SAĞLIKLI BESİNLER Mİ
Yeni haftaya hazırlanırken kendinizi halsiz hissediyor, yataktan çıkmak için yeterli enerjiyi bulamıyor musunuz? Kronikleşen ağrılarınız gün içerisindeki alışkanlıklarınızı etkiliyor mu? Bu sorulara verdiğiniz cevap evet ise dikkat. Beslenme düzeniniz, yaşam tarzı alışkanlıklarınız, hatta sağlıksız beslenme kadar sağlıklı beslenme de burada etkili olabilir. Araştırmalar, yorgun hissetmenizin altında yatan birçok sebep olabileceğini söylüyor.
OKSALATLARI DAHA ÖNCE DUYDUNUZ MU?
Güncel araştırmalar bazı “sağlıklı” olarak tanımladığımız besinlerin de kronik ağrı ve yorgunluk üzerinde etkili olabileceğini gösteriyor. Evet, doğru duydunuz, burada ise dikkat çekilen bileşen “oksalatlar.” Oksalatlar bazı durumlarda anti-besin işlevi görerek kronik ağrıların artmasında rol oynayabiliyor. Temel olarak, oksalatların vücutta yüksek seviyelerde olup metabolizma üzerindeki olumsuz etkisi böbrek taşları ve candida olarak bilinen en yaygın maya enfeksiyonu üzerinde ortaya çıkıyor. Oksalat, vücudunuzdaki doğal bir kimyasal ve belirli gıdalarda da bulunuyor. Bazı besinleri tükettiğimizde oksalatlar bağırsaktaki bakterilerimiz tarafından parçalanır veya bağırsaklarda minerallere bağlanarak vücuttan atılır ve dışkıyla uzaklaştırılır. Oksalat ayrıca idrarla böbrekler yoluyla da vücuttan uzaklaştırılabilir. Ancak idrarınızda çok fazla oksalat ciddi sorunlara neden olabilir. Vücutta atılacak oksalat miktarı fazla olduğunda veya bağırsaklarımız yeterince oksalat parçalayan bakteri içermediğinde bazı problemler ortaya çıkabilir. Oksalat içeren besinlere domates, bamya, pancar, ıspanak, pazı, ışkın otu, patates, fındık, fıstık, badem, susam, tahin, çikolata, dondurma vb. örnek verebilirim. Bu besinler böbrek hastalıklarında kısıtlananlar arasında yer alıyor. Böbrek taşı olan bireylerin oksalattan zengin besinleri azaltması veya elimine etmesi gerektiğini de hatırlatayım.
OKSALAT YÜKÜNÜZ YÜKSEKSE
Böbrek taşları bir gösterge
Yüksek oksalat miktarının aynı zamanda otizm ve inflamatuar bağırsak hastalığı ile de ilişkilendirildiğine dair pek çok çalışma var. Geçirgen bağırsak sendromu, irritable bağırsak sendromu, Crohn hastalığı gibi bir gastrointestinal rahatsızlığınız varsa, fark etmeden yüksek düzeyde oksalatla da karşı karşıya olabilirsiniz. Böbrek taşları yüksek oksalatın önemli bir göstergesi olsa da dikkat edilmesi gereken farklı semptomlar olduğu da unutulmamalı. Frontiers dergisinde yayımlanan çalışmaya göre diyetteki oksalat yükü bireylerde monosit metabolizmasını ve inflamatuar sinyalleşmeyi etkileyebiliyor. Fakat burada oksalat içeren sebzelerin her bireyde aynı semptomları yaratacağına dair bilimsel bir kanıt olmadığını ve bu konunun hala tartışmaya açık olduğunu belirtmek istiyorum. Kas romatizması olarak da bilinen fibromiyalji, yaygın vücut ağrıları ve halsizlik ile kendini gösteren bir kronik ağrı sendromudur. Kas ve bağ dokusu hücrelerinde oksalik asit kristallerinin birikmesi, fibromiyalji sendromu (FMS) ile ilişkili kas ağrılarının ve ağrının nedeni olabilir. Oksalatlar vücudun en önemli antioksidanlarından biri olan glutatyon miktarını azaltabilir, çinkonun vücutta çalışma şeklini değiştirebilir ve bu da bağışıklık fonksiyonunu etkileyebilir, oksalatların aynı zamanda fibromiyaljide önemli bir sorun olan inflamasyonu da etkileyebileceğini belirtmek istiyorum. FMS hastasıysanız tüm bunları göz önünde bulundurmanızda fayda var; elbette bireye özgü beslenme protokolü ile ilerlenmesi gerektiğini hatırlayın.
SUÇLU GLUTEN Mİ?
Gluten; arpa, yulaf, çavdar ve buğday gibi birçok tahılda bulunan, gluten intoleransına sahip kişilerde ya da çölyak hastalarında toksik etkiler yaratabilen bir proteindir. Bazı bireylerde sindirim ve emilim problemlerine yol açabilir. Doğrudan şikâyetlere bakarak gluten duyarlılığı tanısı koymak mümkün değil; ancak bu şikâyetlere yol açabilen hastalıklar listesinde gluten duyarlılığının da göz önünde bulundurulması gerekiyor. Glutene karşı herhangi bir hassasiyetiniz yok ise bu konuda bir kısıtlama yapmanız gerekmediğini de hatırlatmak istiyorum.
Tabakta çeşitlilik
Bağışıklık sisteminize yardımcı olmak ve böylece kronik inflamasyonu azaltmak için beslenme planınızda çeşitliliği sağlamanız şart. Yüksek fruktozlu mısır şurubu, basit şeker içeren hamur işleri veya tatlılar, işlenmiş et, beyaz ekmek yiyeceklerden uzak durmanız gerekiyor. Bunun yerine çeşitliliği hedefleyebilirsiniz. Örneğin, tabağınızın yarısını tam tahıl ürünleri, balık, kurubaklagiller, yağlı tohumlar gibi sağlıklı karbonhidrat ve proteinlerle doldurun. Diğer yarısını ise meyve ile birlikte çoğunlukla sebzelere ayırın. Tereyağı gibi doymuş yağlar yerine zeytinyağı gibi sağlıklı yağlar kullanın.
ZENCEFİL VE ZERDEÇAL İKİLİSİ
Hem zerdeçal hem de zencefilin, inflamasyon seviyelerini azaltabileceğini biliyor musunuz? Her ikisi de ağrıların hafiflemesine, mide bulantılarının azalmasına, hastalık ve enfeksiyona karşı korumaya yardımcı ve ayrıca bağışıklık işlevini güçlendirmede de rol oynuyor. Araştırmalar, zerdeçalın aktif bileşeni olan kurkuminin özellikle artritin neden olduğu ağrıyı azaltmada etkili olduğunu gösteriyor.