GÜNDÜZ UYUKLAMA ŞİKAYETİNE DİKKAT
Nöroloji Uzmanı Dr. Nurhan Yılmaz, huzursuz bacak sendromunda hastaların kendini ifade etmekte zorlandıklarını ve bu nedenle doktora başvurunun az olduğunu söyleyerek, “Huzursuz bacak sendromu hastalarının yüzde 80’inde altta yatan hiçbir neden bulunamıyor. Buna rağmen çok rahat ve güvenilir şekilde tedavi edilebiliyor” dedi.
Bacaklarda ortaya çıkan huzursuzluk ve hareket ettirme isteği olarak kendini belli eden kronik hareket bozukluğu olan huzursuz bacak sendromu hakkında bilgiler veren Nöroloji Uzmanı Dr. Nurhan Yılmaz, bu hastalığın ileri aşamalarda yaşam kalitesini düşürdüğünü belirtti. Hastaların birçoğunun hastalığın tıbbi bir sorun olduğunu bilmediklerini aktaran Dr. Yılmaz, “Huzursuz bacak sendromu, kişinin rahatsız edici bir his nedeni ile bacaklarını hareket ettirmek için kontrol edilemeyen bir his, dürtü veya gereksinim duymasıyla ortaya çıkan kronik bir hareket bozukluğudur.
Çok sık görülen ve insanların yaşam kalitesini bozan bu hastalık oldukça önemli bir durum. Zaman zaman altta yatan başka hastalıkların belirtisi olabilirken, çoğu zaman da hiçbir sebep olmadan da yaşanabiliyor. Ancak çoğu hasta bunun tıbbi bir sorun olduğunu bilmediği için doktora başvurmakta vakit kaybedebiliyor” dedi.
Tedavisinin çok kolay, etkin ve güvenilir olduğunun altını çizen Dr. Yılmaz, “Huzursuz bacak sendromu olan kişiler gündüz uyuklaması ile kliniğimize başvurabiliyorlar. Gündüz uyuklama hali yapan hastalıklar arasında uyku apnesinden sonra ikinci sırada yer alıyor. Ülkemizde yapılan çalışmalarda hastalığın sıklığı yüzde 3-5 arasında değişiyor. Kadınlarda erkeklerden yaklaşık iki kat daha fazla görülüyor” diye konuştu.
“AĞRI, YANMA VE KAŞINTI ŞEKLİNDE DEĞİL, TARİFİ ZOR”
Dr. Yılmaz, hastalığın çok zor tarif edildiğine dikkat çekerek, “Hastalığın tanı kriterleri dizden başlayıp ayak bileğine kadar baldır kısmında iki taraflı tanımlanamayan sıkıntı ve huzursuzluk şeklinde. Bu his ağrı, yanma ya da kaşıntı gibi değil, tarif edilemeyen, adlandırılamayan bir histir. Hareket etmekle azalır, genelde istirahatte ortaya çıkar ve semptomlar gece daha fazla olur” dedi.
Vakaların yüzde 80’inde hastalığın nedenini bulamadıklarına değinen Dr. Yılmaz, "Nedeni bulunamayan vakaların yüzde 50’sinde aile hikayesi var. Yüzde 20’lik kısmında ise daha çok gebeler, kronik böbrek yetmezliği, demir eksikliği olan kişiler, romatolojik hastalıklar, MS, Parkinson hastalığı ve bazı ilaçların yan etkileri olarak görülüyor" dedi.