FİLENİN SULTANLARI'NIN HİKAYELERİ...
DEMİR PENÇE KARAKURT’UMUZ
Balıkesir’de çocukların sokakta top oynadığı, gecelere kadar 9 kiremit, saklambaç oynarak çocukluğun tadını çıkaran Karakurt’umuz Ebrar o. Masa tenisiyle başladığı spor hayatı, Balıkesir DSİ Spor’da ilk lisansını almasıyla sürdü. 13 yaşında Bursa’da teyzesi ve halası ona kol kanat geldi. Yalnız yaşadı bir ara, zorluklara göğüs gerdi o yaşında. Ardından da Vakıfbank’ta gelişti. İtalyan Ligi’nde olgunlaştı. Ailesinde başka sporcu yoktu. O sevdiği işe tutundu, aşkın enerjisiyle gururumuz olmaya devam ederken, tüm baskıları da askı yaparak yoluna devam ediyor. Eskiden mobilyacılıkla uğraşan şimdi kuruyemiş dükkânı sahibi olan babası da ev hanımı annesi de en büyük gururu evlatlarıyla yaşıyorlar. Ne mutlu...
‘SAVUNMA BAKANIMIZ’ GİZEM
Ankara’da doğup voleybolla tanışan, Bursa’da gelişim sürecini yaşayan ‘Savunma Bakanımız’ Gizem Örge, 15 yaşında yuvasından ayrıldı. Babası ‘Yapabilirsin’ diyerek ona güç verdi. Milli takımda olmadığı zamanlarda üzüldü, kırıldı. Fenerbahçe’deki performansı ve Santarelli’nin oluşturduğu kadro formayı tekrar getirdi ona. ‘Tarih yazarken, baba ben de buradayım’ sözleriyle de özlemini ve gururunu dile getirmesi hepimizin kalbine işledi.
KÜTAHYA’NIN ÇALIŞKAN KIZI HANDE
Kütahya’da annesi Ayten’in memleketinde doğan, İzmir’de büyüyen, spora jimnastik ve yüzme ile âşık olan, 2010’da Eczacıbaşı Spor Kulübü’nde takım sporunun güzelliklerini keşfeden, sahayı ve oyuncuları gördüğünde ‘Ben burada olmak istiyorum’ diyen, polislik mesleğine 32 sene boyunca tutkun anne ve babanın biricik çalışkan evladı Hande Baladın! Namıdiğer Handan...
ATOM KARINCA SİMGE
Bir öğretmen çocuğu o, Samsunlu. Gece yarılarına kadar fıkra anlatan büyük halasının enerjisi ona da geçmiş. Otoriter annesinden disiplinle yoğrulmuş. Güreşçi dedelerinin, babasının genlerini taşıyor. Pes etmiyor, yılmıyor. Sırtı yere sadece topa atlarken geliyor. 7 yaşında ilkokulda oyuncu seçmelerinde öne çıktı. UPS’den Semra Hoca’nın öğrencisi oldu. Hoca, elini tuttu, ‘Sen yapabilirsin’ dedi. Ben ona atom karınca diyorum. Hem çabuk, çevik, atılgan hem de karıncalar gibi çalışkan. Çıkmaz denen topları çıkaran, olmaz denilen anlarda el uzatan liberolarımızdan. 2016’da geldiği Ezczacıbaşı Spor Kulübü’nde Gülden’den bayrağı devralarak yoluna devam etti. 2018’den bu yana giydiği Milli formayı gururla taşıyor. O, Simge Aköz.
ASLI’NIN ENERJİSİ
Yüksek enerjisini babasından, sabrını annesinden alan Aslı Kalaç, 14 yaşında ailesinden ayrılarak Ankara’da başladığı yolculuğunda sorumluluk almayı öğrenerek büyüdü. Yüzleri güldüren mizacı takımın en büyük neşe kaynağı olurken, voleybolunun her geçen sene farklılık yaratması da takımımız için büyük kazanç...
MÜZİKTE AJDA VOLEYBOLDA EDA
Müzikte Ajda Pekkan, voleybolda Eda Erdem Dündar gerçeğini kabul edelim. Her ikisinin de ortak özelliği sevdikleri işte, disiplinle çalışmaları. Kaptan Eda yıllara taş çıkarıyor. Sporda belli yaşlar hep kıstas gösterilir ama kaptan en verimli dönemini yaşıyor ve yaşatıyor. Lider karakterini, gençlere de aşılayarak adeta cansuyu veriyor. Onu sadece Türk oyuncular değil, dünya yıldızları da örnek alıyor. Cengiz Göllü jenerasyonunun bir temsilcisi olarak Beşiktaş’ta başladığı kariyerine, Fenerbahçe’de gururla devam ediyor. Teşekkürler Kaptan! İyi ki varsın.
VARGAS HAVAYOLLARI / ESKİ KÜBALI YENİ MALATYALI
Eski Kübalı, yeni Malatyalı Vargas, iyi ki ekibimize katıldı. Teknik kapasitesiyle, fiziki üstünlüğü ile farkını ortaya koydu. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün çatısı altında gençliğini ve gelişimini sürdürürken, burada kendisini evinde hissettiğini her seferinde vurguluyor. Hem Milletler Ligi’nin hem de Avrupa’nın en değerli oyuncusu Melissa Vargas, uçakları aratmayan yükselişi ve güçlü vurduğu toplarla da Vargas Havayolları denmesine yol açtı. Rekorlara imza attı. Belki doğduğu toprak olan Küba’ya küstü ama hayat enerjisini de Türkiye’de buldu. Kayseri’de ona nazar değmesin diye simit dağıtan amcamıza da selam olsun.
CANSU’NUN İLK KUTLAMALARI
İlk oyunlarını, babasının çalıştığı taksi durağının yanındaki parkta oynadı. İzmir’de yüzmeyle spora başladı. 2017’den beri de Milli Takım formasını taşıyor pasörümüz Cansu Özbay. O başarılar kazandığında babasının ekmek teknesi olan durakta kutlama yapılıyor, pastalar kesiliyor. Naz’dan devraldığı bayrağı, her geçen gün pasörlük meziyetlerinin üstüne koyarak taşıyor. Ailesi de her zaman destekçisi...
TÜRK DUVARI ZEHRA HIRS KÜPÜ DERYA...
Tüm sporcularımızın ayrı ayrı hikâyeleri var. Türk duvarı Zehra’nın, hırs küpü Derya’nın, sorumluluk almayı öğrenen İlkin’in, neredeyse gereğini yaparım diyen Ayça’nın, takımın beyinlerinden Elif’in, orta oyuncuları hattımızın kıymetlilerinden Kübra’nın...
Onların da aileleri var, onlar da sporcu olmanın yanında insan evladı. Üzülen, ağlayan, kızan, seven, sevilen. Farklı meslek gruplarında, harika ailelerin harika çocukları onlar. Hepsi bizden biri. Büyük fedakârlıklarla baş koydular bu yola.