DOĞRU İNSANLAR
Doğru insanlar milletlerin bel kemiğidir. Pınardan kaynayan “su” gibi tertemizdirler.
Kovulsalar da, dövülseler de Herkesin aradığı kimselerdir. Varlıklarıyla herkesin gelişmesi için çalışan, güven içinde hayatı daha anlamlı ve güven yaşamasını sağlayan ve sayıları günümüzde gittikçe azalan insanlar.
Doğru insanlar, her türlü yalanın, sahteliğin, kötülüğün, haksızlığın karşısında dururlar. Doğrunun, doğruluğun, hakkın ve iyiliklerin yanında olurlar. Haksızlıklara boyun eğmezler ve haksızlıklar karşısında susmazlar.
Doğru insanlar, hizmet üretirler, risk alırlar ve bilim ve sanat alanında yeni fikirler üretirler. Eleştirel düşünürler, tek tip düşünen insan yetiştirmek yerine özgür ve özgün düşünen, insanları birbirine düşüren her türlü kutuplaşmaya karşı çıkarlar.
Doğru insanlar, örnek olarak gösterilirler. Hayatlarının her anında özü, sözü, ticareti ve bütün davranışlarında dürüst, güvenilir ve dosdoğrudurlar. Kimseyi aldatmazlar, hiçbir şekilde hile ve haksızlık yapmazlar.
Doğru insanlar, sağlıklı bir toplum yapısının temel taşını oluşturmak için bilgili olmak, bilgilerini insanlığın yararına ve iyilik ekseninde kullanmak için çaba harcarlar. Bilgi ve görgüleriyle hayatı kolaylaştıran gelişmeleri, ilerlemeleri ve her türlü faydalı değişimleri yaparlar.
Doğru insanlar, toplum tarafından sevilen, iyi, güzel davranışlarla yaşarlar. Ne yalan söylerler, ne başkalarının hakkını yerler, ne de haklarını yedirirler. Hakkı olmayan şeylere ne dönüp bakarlar ne de alırlar. Yanlış yapanları da “yapıcı bir dille” uyarırlar.
Doğru insanlar, toplumda herkesle sağlıklı ilişkiler kurarlar, iyi anlaşırlar, başkalarının gelişmek için yaptıkları çalışmalara katkı verirler ve desteklerler. Güvenilen ve açık sözlü olan bu insanlar, başkalarının değerlerine saygı duyarlar.
Doğru insanlar, duyu organlarını kimseyi kırmamak için özen göstererek olması gerektiği gibi kullanırlar. Gösterişten uzak dururlar, çağın ve toplumun gerçeklerini benimseyerek yaşarlar. Zevklerine yenik düşmeyen sırdaştırlar.
Kimseyi “aciz” insanlar gibi kıskanıp başarılı olan kişileri hileli yollarla aşağıya doğru çekmek gibi tehlikeli işleri yapmazlar. Yaptıkların işin en iyisini yapmak için çalışırlar, yapamıyorlarsa daha iyisini yapanları takdir ederek mutlu olurlar.
Kötülüklerin iyiliklerden daha fazla yaygınlaşmaması ve toplumsal hayatta kalıcı olmaması için uğraşırlar. Her geçen gün sayıları hızla artan “bencil”, “Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz” dediğimiz insanların artmaması yerine “adaletli ve doğru” insanların çoğalması için çalışırlar.
Herkesin ihtiyacı olan tek insan, "doğru insanı”, iyilik, doğruluk, adalet, merhamet gibi donanımlara sahip olan insanlar yetiştirmek için mücadele ederler. Yanlışları, hataları görürler, kafa, ruh ve karınlarını doyuran sağlıklı yaşamalarını sağlayan eğitimin gelişmesi için emek harcarlar.
Doğru insanlar iyi güzel ve doğru olduğuna inandıkları şeyleri yaparlar. Bulundukları toplumun mert, ve şerefli kimseleridir. Bu insanlarla beraber yaşayanlar, güven içinde, birbirine saygı duyarak ve rahat şekilde yaşamalarını sağlarlar.
Doğru insanlar sözlerinin, davranışlarının ve yaptıklarının arkasında dururlar. Gerçekçi ve adaletli, işlerinde samimi ve sağlamdırlar. Oldukları gibi gözükürler, gözüktükleri gibi olurlar. Emanete ihanet etmezler, Doğru insan, Kötü, yanlış ve çirkin olan davranış ve tutumlarda bulunmazlar.