ÇIKARI İÇİN SEVEN İNSAN
Karşılıksız ve şartsız sevmez ve emaneti korumaz. Sevgi duygusunun özü olan adalet, cömertlik ve merhamet gibi erdemleri yok eder. Çıkarı için dostlarını satar.
Sevginin yarattığı dayanışma ve birlik ruhunun yerini bencilliğe ve bireyciliğe terk ettirir. Hem var olma hem de var etme duygusunu bitirir. İnsanların yalnız olmalarına, yalnız ve insanca duygulardan uzak yaşamalarına sebep olur.
Hayatın direği olan sevgi duygusunun ne kadar önemli ve değerli olduğunu düşünmeden yok eder ve insanların yaşarken öldürür. Etrafındaki güzellikleri, imkânları ne hayatını, ne de kişilere değer verip paylaşmaz, onlardan almayı bilir vermeyi bilmez.
İnsana değer veren kurallara riayet etmez, düşenin elinden tutup kaldırmaz. Güven duygusunu gönüllerde öldürür. Birlikte duyma ve birlikte yaşama ruhunun mutluluğuna engel olur. İnsanların gönlünde sevgiyi duyarak barış içinde insanî değerlerle yaşamamalarına sebep olur.
İnsanları yalnızlaştıran, alıp vermeyen, gönül dünyaları bencil ve tutsak olur. Güzelin güzelliklerini ve gerçekleri olduğu gibi göremez. Birlikte çalışmak, üretmek ve paylaşmak gibi, insanı birbirine yaklaştıran değerleri ortadan kaldırır.
İçinden geldiği gibi konuşmaz, varsa yoksa dünya, “ben ben” diyerek yaşar. Ne acı çekenlerin acı çekmelerinin esas sebeplerini bilir ne acı çeken insanların acılarını anlamak ne de acılarına çözüm bulmak için fedakârlıkta bulunur.
Hırsları gözünü kör ettiği için " adaleti barışı ve huzuru" yok eder. İnsanlara sahte duygularla yaklaşarak kandırır ve hayat kalitelerini kötüleştirir. Topluma güzelliklere hasret, yaşam kalitesi düşük ve zevk almadıkları bir hayat yaşatır.
Yaptıkları işten mutluluk da zevk de almaz. Sevgilerini bencillik temeli üzerine kurdukları için cenneti cehenneme döndür. Yaşadıkları hayatı hayat gibi yaşamadıkları gibi insanı insan yapan güzel duygulardan mahrum yaşar.
Dostlar arasındaki ilişkileri menfaati için bozar, karanlıkta bırakır. Bedenen ve ruhen kötü bir hayat yaşamalarına sebep olur. Sosyal ve kültürel hastalıkları yeşerten işler yapar, insanı hayata bağlayan değerleri yok eder, insanlar acı çekmelerine ve huzursuz yaşamalarına sebep olur.
Toplumun muhtaç olduğu duyguları, insanlar arasındaki ilişkileri kuvvetlendiren, birlikte yaşamalarını sağlayan “hava ve su” gibi, önemli değerleri yok eder. Kimseye sevgi ile yaklaşmaz, onların dertlerine çare olmaz.
Başkalarından daha üstün olmak, onların önüne geçmek için her yola başvurur. Özlemini çektikleri şeylere kavuşmak için, emeğe saygı göstermez, hak anlayışının tüm kurallarını acımasız kararlarlarla bozar ve maddî ve manevî zararlara yol açar.
Karşısındakilere samimiyetsiz davranır ve onları çıkarları için kullanır. İşine geldiği gibi kendini düşünerek çalışır. Çıkarı için yaptıkları ile huzur bozar hatalı işler yapar ve zarara yol açar ve toplumda anlaşmazlıkların çıkmasına neden olur.
Duyu organları arasındaki ilişkiler bozar ve insanların hayatlarını düzensiz, huzursuz ve mutsuz yaşmasına sebep olur. Kimsenin hakkını aramasına izin vermez. İnsanlıktan çıkarak, karşısındakilere güzel ve nezaketli davranmaz.