BİLDİKLERİNİ OKUYANLAR

Hayata tek pencereden baktıkları için, bakış açılarını daraltırlar. Her şeyi ben bilirim dedikleri için yanlışı hep başkalarında ararlar.

Dünyaya daha güzel bakmak, insanlara fayda sağlayacak işler yapmak için, mantıklı sözler söyleyenleri dinlemezler.

Bildiklerini okuyan insanlar, başkaları ne söylerse söylesin, kendi düşünüşlerine göre iş yaparlar. Hayatlarının her alanında okumadan, araştırmadan, öğrenmeden, bir konu hakkında bilgi sahibi olmadan kulaktan dolma eksik bilgi ve fikirlerle bir konu hakkında fikir üretirler.

Yeni bilgilere ve fikirlere kapalıdırlar. Geleceğin çabuk geldiğini ve her geçen günün çok hızlı eskidiğini görmezler. Bilmediklerini öğretmek için yol göstermek isteyen kimseleri dinlemezler, hangi gerçekle karşılaşırlarsa karşılaşsınlar yürümekte oldukları yolda inatla yürürler.

Sabit fikirli ve dar görüşlüdürler. Uzağı görmedikleri ve dış dünyadan uzak yaşadıkları için “bilim ve teknolojideki” gelişmelerin, bugün geçmişten yüzlerce, hatta binlerce yıllık gelişmelerden çok daha hızlı ve hayalin de ötesinde geliştiğini göremezler.

İnattırlar, kim ne derse desin, kendi başlarına buyruk hareket ederler. Kimseyi dikkate almadan kendi kafalarına göre bildikleri ve istedikleri gibi davranırlar. Hiç kimseyi dinlemezler, kendi doğruları doğrultusunda hareket ederler.

İleri görüşlülerin, gelecekte olabilecek durumlarla ilgili yol gösteren, yeni ve değişik görüşlerine, duygu ve düşüncelerine saygı gösterip faydalanmazlar. Kendi fikirlerine takılı kalırlar ve bu düşüncelerinden hiçbir zaman vazgeçmezler.

Konuları çok yönlü değerlendirmek için yeni ve değişik görüşleri benimsemezler, anlayış göstermezler. Etraflarına bakıp geniş düşünmedikleri için, fikirlerinin değiştirmezler. Zor olan, bildiklerinin doğru ve gerçek olduğunu kabul ederler ve kendi fikirlerinden vazgeçmezler.

Cahil ve tembeldirler, olaylara ve insanlara tek yanlı, tek açıdan bakarlar. Yeni bilgiler öğrenmeyi düşünmezler, reddederler. Topluma ilim ve irfanla hizmet etmek için, doğruları söyleyenlere, yazanlara ve gerçekleri gösterenlere saygı duymazlar. İki söyleyip bir dinlemezler.

Bildiklerini okuyanlar, kör düşüncelidirler, etrafındaki olayları yorumlayamazlar. Mutlu olmak için, yanlış yapmaktan, hatalı yola sapmaktan korkmadan kafasındaki bilgilerle yaparlar. Bunun için de başkalarının sözlerine, fikirlerine önem vermezler.

İnat ve anlayışsızdırlar, gücünün yolu ve yokuşu aşacağını bilmeden “bildiklerini okurlar”. İlimdeki sırları düşünmeden, kim ne derse desin bildikleri, istedikleri gibi davranırlar ve kendi aklının yettiği yere kadar giderler. Başkalarının ürettiği fikirlerin peşinden gitmezler.