BEL VE BOYUN AĞRILARININ GİDERİLMESİNDE İLK SEÇENEK
Omurgaya yönelik el ile yapılan tedavi yöntemi halk arasında “kütletme tedavisi” olarak biliniyor. Tıpta “Kayropraktik tedavi” olarak uygulanan bu alan, bilgi ve denetim eksiklikleriyle dikkat çekiyor. Peki bu herkesin kolaylıkla uygulayabileceği bir yöntem midir yoksa uygulayan, uygulatana geri dönüşü olmayan bir zarar verebilir mi? Bu soruyu yönelttiğimiz Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç. Dr. Levent Tekin, özellikle omurgayla ilişkili sorunların giderilmesinde kullanılan bu yöntemin, konusunda uzman hekimler veya uzman hekim sorumluluğundaki fizyoterapistler tarafından uygulanması gerektiğini söyleyerek, “Bu tedavi yöntemi uzman olmayan kişiler tarafından uygulanırsa istenmeyen sonuçlarla karşılaşılması kaçınılmazdır” diyor.
HANGİ SORUNLARA İYİ GELİYOR?
Kayrokpraktik tedavi, fıtığa ve postür (duruş) bozukluğuna bağlı bel, boyun ve sırt ağrılarında, strese bağlı yaygın kas ağrılarında, myofasiyal ağrı sendromlarında, fibromiyaljide, spor yaralanmalarında, boyun kökenli baş ağrıları, baş dönmeleri ile kulak çınlamalarında bir tedavi seçeneği olarak uygulanıyor. Halk arasında “Kütletme tedavisi” olarak adlandırılmasının, yöntemin bilimsel değerini azalttığı belirtiliyor. Yöntem, derdine çare arayan hastalara yeterli bilgi ve yetkisi olmayan kişiler tarafından uygulandığında, geri dönüşü olmayan sağlık sorunlarına yol açabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından kabul edilmiş bilimsel bir tedavi yöntemi olan kayropraktik tedavi, Amerikan Tabipler Birliği tarafından bel ve boyun ağrılarının giderilmesinde ilk seçenek olarak öneriliyor.
OMURGANIN EL İLE MANİPÜLASYONU TEDAVİSİ
Kayropraktik tedavisinin esas amacının vücudu kontrol eden sinir sisteminin fonksiyonlarının düzenlenmesi olduğunu belirten Doç. Dr. Levent Tekin, “Günlük hayatımızdaki büyük küçük travmalar, stres, duruş bozukluğu, fıtık veya yaşla birlikte gelişen kireçlenmeler gibi nedenlerle, omurların yapısında bozukluklar meydana gelebiliyor. Bu durum omuriliğimizi olumsuz etkileyerek vücudumuz ile beynimiz arasındaki iletişimde bazı aksaklıklara neden oluyor. Bunun sonucunda geçmeyen kas ağrıları, migren, baş dönmesi, uykusuzluk, kabızlık, aşırı terleme, kronik yorgunluk gibi çok farklı semptomlar görülebiliyor. Böyle durumlarda omurganın el ile manipülasyonu yöntemiyle vücudun yeniden dengeye girmesine yardımcı olmak mümkündür. Ancak bu işlemin herkes için uygun olmadığı gerçeği unutulmamalıdır” diyor.
ÇIKIŞ NOKTANIZ SOSYAL MEDYA OLMASIN
Bu uygulamanın yapılabilmesi için uzman hekimin hastanın detaylı hikayesini alması ve muayene etmesi gerekiyor. Muayene sonrası gerekli görülmesi halinde bazı tektikler isteniyor ve uygulama hastayı takip eden uzman hekimin uygun görmesi halinde ya da onun gözetiminde yapılıyor. Bu durumun hem tıbbi hem de kanuni açıdan bir zorunluluk olduğunu söyleyen Doç. Dr. Levent Tekin, “Ülkemizde bu konuda özellikle sosyal medya üzerinden yaygın tanıtım ve reklam yapılmaktadır. Videolarda, uygulama sırasında omurganın ani manipülasyonu sonucu eklemlerden çıkan gazın sesi videolarda özellikle gösterilmektedir. Bununla, izleyen kişiye, çıkan bu sesin işlemin başarılı olduğu algısı verilmeye çalışılmaktadır. Daha da ileri gidilerek bazen uygulamayı yapan kişi, “yerine oturttuk, yerleştirdik, blokları açtık” gibi ifadelerle hastaları işlemin başarılı olduğuna ikna etmeye çabalamaktadır” diyor.
BİLİMSEL BİR TEDAVİ YÖNTEMİ
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından kabul edilmiş bilimsel bir tedavi yöntemi olan kayropraktik tedavinin, Amerikan Tabipler Birliği tarafından bel ve boyun ağrılarının giderilmesinde ilk seçenek olarak önerildiğini hatırlatan Doç. Dr. Levent Tekin, “Bu tedavi yöntemi her hasta için uygun olmayıp bazı durumlarda risk oluşturabilir. Bu nedenle uygulamanın tıbbi ve kanuni bir zorunluluk olarak, mutlaka konusunda uzman hekim ya da hekim gözetiminde yapılması gerektiğinin altı çizilmelidir” diyor.