BAŞKALARINA ÖZENENLER
Açgözlüdürler, kaldıramayacakları yükün altına girerler. Her gördüklerine sahip olmak istedikleri için hep baş ağrısı çekerler. Sonlarını düşünmeden, har vurup harman savururlar.
Kazandıklarından çok harcarlar. Ayaklarını yorganlarına göre uzatmazlar, Gereksiz yere, zamanlarını, paralarını, mallarını ve birikimlerini bol bol harcarlar.
Özenmek çağımızın hastalıklarından birisidir. İnsanlar, doğuştan bencil bir varlık oldukları için, kendilerinde olanın, kendilerine ait olanların değerini bilmezler. Başkalarının yaşadığı hayata özenmenin tehlikelerini görmeden özendiklerinin yaşadıkları gibi yaşamaya çalışırlar.
Kişilikleri oturmamış olduğu için, her gün değşik bir kişiliğe girerler. Farklı görünmek, lüks yaşamak ve gösteriş yapmak için, özendiklerinin yaptıklarını yapmak ve kendi şartlarını değiştirmek için çalışırlar. Özenmenin gurur kıran bir davranış olduğunu bildikleri halde yaparlar
Kişiliklerini tehlikeye atarlar, çok pis ve ömür tüketen bir hayatı “kıskançlık duygusuyla yaşarlar.” Öz güvenleri ve kabiliyetleri yetersiz olduğu ve akıllarını kullanamadıkları için, başkalarının yaşadıkları hayatı yaşamak için borçlanırlar.
Zayıf iradelidirler. Kendi güzelliklerini, özelliklerini görmezler. Kimliklerini benimsemek yerine başkalarında olan şeylerin kendilerinde de olmasını isterler. Ruhları körleşmiş ve tembel oldukları için, dünyaya güzellik katmazlar.
Çağımızın yuva yıkan hastalıklarındandır. Özlerini bilmedikleri, akıl yürütmesini beceremedikleri için, özendikleri kişilerin yolunda yürürler. Üretmeden, tüketirler, kimliksiz, kişiliksiz ve ruhsal dengeleri bozuk ve başları eğik olarak yaşarlar.
Sorunlu, sağlıklı düşünemeyen ve kişilik bozukluğu olan kişilerdir. Yaşam ve paylaşım anlayışları ve ruhsal sorunları farklı olduğu için, mutsuz, verimsiz ve huzursuz bir hayatı maddi sıkıntılar içinde yaşamak zorunda kalırlar.
Kendilerine ait özellikleri ve tüm değerleri yok ederek, başkalarına özenerek ve onların yaptıklarını yaparak kendilerinden uzaklaşırlar. Kendileri gibi olmak yerine, yaşadıkları hayatı zora sokarak mutlu olmadan boşa yaşarlar.
Kendilerinde olmayan değerlere sahip olan insanları kıskananlar. Başkalarının yaşadıkları hayata özenirler ve yaptıklarını yaparlar. Özendiklerinin pusulalarının ışığına bağımlı olurlar. İnsanların ilgisini çekmek için, en iyisi, güzeli bende olsun anlayışıyla, çalışırlar.
İnsanlar ellerinde olmayan ve ulaşamadıkları şeylere ilgi duyarlar, özenirler, gelirlerine, giderlerine, bakmadan, onda var bende de olsun derler. Elinde olanların kıymetini bilmezler yanlış olduğunu bilerek başkalarının lüks, abartılı ve gösterişli yaşamlarına baka baka yaşamaya çalışırlar.
Olmayanı isterler, hakkı olmayana talip olurlar, beğendiklerine, sahip olmak istediklerine ulaşmak için, kendilerinden kaçarak beğenilmeyecek işler yaparlar. Hayallerini gerçekleştirmek adına değerlerinden yoksun kalmayı göze alırlar.
Başkalarına özenenler, karşısındaki kişilerin özelliklerini benimsemeye ve uygulamaya başlarlar. Bu sebeplerden dolayı kendilerinden uzaklaşır ve kendi özelliklerini, davranışlarını bastırırlar. Kendilerini tanıyamaz hale gelirler ve karşısındaki insanlar gibi olurlar.
Sabırsızdırlar, her düşündüklerinin bir an önce olup bitmesini isterler. Hedeflerine ulaşmak için, varını yoğunu ortaya koyup dürüst bir şekilde çalışmak zor olduğu için, kestirme bir yol olan özenme yolunu kullanırlar.