BAŞ DÖNMESİ NEDEN OLUR?
Tıpta, Latincedeki anlamıyla vertigo diye adlandırılan baş dönmesi hepimizin hayatımızda bir veya daha çok kere karşılaştığımız bir rahatsızlıktır. Çoğu zaman, masum sebeplerle olan bu dönmeler kısa sürede geçer ve biz de üzerinde durmayız. Bazen de inatçı olarak devam eder. Gelin beraber bu sebeplere bir göz atalım.
İç kulaktaki denge sistemi: Bu mekanizmadaki bozukluk en sık karşılaşılan sebeptir. Benign paroksismal pozisyonel vertigo (BPPV) yani masum, harekete bağlı olarak gelişen ara ara tekrarlayan baş dönmesi, yatağa yatarken, kalkarken, yatakta sağa sola dönerken, raftan bir şey almak için başı kaldırınca kısacası baş hareketlerinde ortaya çıkar. Bazen birkaç saniye bazen de çok daha uzun sürer. Halk arasında ‘kristallerin oynaması’ olarak bilinir. İç kulaktaki denge organında bulunması gereken yerden ayrılan kalsiyum-karbonat kristalleri, yarım daire kanalları içine düşerek başın hareketi sırasında buradaki sıvı içinde hareket eder ve baş dönmesine neden olurlar.
Meniere hastalığı: Adını bu hastalığı tarif eden Fransız bilim insanının isminden almıştır. İç kulaktaki sıvıların basıncının artması sonucu oluşur. Ataklar halinde gelir. Bu ataklar sırasında baş dönmesinin yanı sıra işitme kaybı, kulakta çınlama ve kulakta dolgunluk ortaya çıkabilir. Vertigoya mide bulantısı ve kusma eşlik edebilir. Atakların süresi ve sıklığı değişkendir. Tam olarak sebebi bilinmemekle beraber genetik geçiş, orta kulak iltihabı, kafa travması, iç kulaktaki anatomik bozukluklar bu hastalığa neden olabilmektedir. Benzer şekilde iç kulağın iltihabı (Labirentit), ilgili sinir iltihabı (vestibuler nörit) da baş dönmesine sebep olabilir.
Kalp ve damar sistemi: Dolaşım bozuklukları da diğer sık rastlanan baş dönmesi sebeplerinden biridir. Kalp pompa vazifesi görerek düzenli ve sürekli şekilde tüm vücuda kanı pompalar bunu da kendisine bağlı olan damarlar aracılığıyla yapar. Kalbin pompa görevini tam olarak yapamadığı kalp yetersizliğinde iç kulaktaki denge organına ya da beyine yeterince kan gitmez ve baş dönmesi ortaya çıkar.
Tansiyondaki dengesizlik, kalp ritminde bozulma da baş dönmesine sebep olabilir. Kalp ritminin çok hızlı olması kalbin etkili kasılmasını ve beyine yeteri kadar kan göndermesini zorlaştırdığı için baş dönmesi hatta bayılmaya yol açabilir. Aynı şekilde nabzın fazla yavaşlaması, kalpte duraksamalar olması da kanın beyine doğru şekilde gönderilmesini engeller. Tıpta ortostatik hipotansiyon olarak bilinen bir tür tansiyon düşüklüğü yatak istirahatinden ya da oturur vaziyetten birden kalkınca olan baş dönmesidir. Pozisyon ile ilgili bu tür baş dönmelerinde aniden kalkınca yerçekimin etkisiyle kan yukarı beyine hemen tam anlamıyla ulaşamaz kısa süre sonra toparlar ve hemen geçer. Yaz sıcağında ya da sıcak ortamda ter ile çok su kaybedince, yeterince su içmeyince, özellikle idrar söktürücü tansiyon ilacı, damar genişletici ilaç kullananlarda daha kolay gözükür. İleri yaşta, damar duvarı esnekliği bozulmuş hastalarda, arteriyoskleroz (damar sertliği), diabet hastalarında sık görülür.
Göz: Görme bozukluklarına bağlı baş dönmelerinin sıklığı da göz ardı edilmemelidir. Yanlış numaralı gözlük kullanımı baş dönmesi yapabilir.
Kas-iskelet sistemi: Boyunda kireçlenme, fıtık, romatizma gibi sebepler ağrı ile beraber büyük oranda baş dönmesine de sebep olur. Stres anında, korktuğumuzda, sinirlendiğimizde boyun ve sırt kasları refleks olarak kasılır bunun sonucunda dolaşım bozulur. Bu durumda masajın büyük yararı olacaktır. Strese bağlı baş dönmesinin bir diğer sebebi de aynı esnada salınan adrenalin nedeni ile kalp ritminde ve tansiyondaki artıştır.
Beyin, beyin sapı, omurilik: Baş dönmesine çift görme, peltek konuşma, yutma güçlüğü, vücudun bir yarısında uyuşma veya güç kaybı gibi belirtiler de eşlik ediyorsa olayın beyin- omurilik kaynaklı olduğu düşünülebilir. Bu sebepler arasında basit dolaşım bozukluğu veya baloncuk olarak bilinen damar genişlemesi (anevrizma), masum bir kitle-tümör, infeksiyon olabildiği gibi kötü huylu tümörler, multiple skleros (MS), Parkinson da olabilir. Bunun yanı sıra kan sayımında düşüklük (anemi), kandaki sodyum gibi bazı elektrolit eksiklikleri, demir eksikliği, vitamin eksikliğinde de baş dönmesi görülebilir. Basit bir kan tahlilinde ortaya çıkan bu eksiklikler kolayca takviye edilerek problem çözülebilir.