Sinsidirler. Niyetlerini ve düşüncelerini belli etmezler. Fırsatını buldular mı insana yakışmayan ayıp davranışlarla arkadan vururlar.
Arabozanlar, uzak durulması gereken kişilerdir. Taşıdıkları laflarla, yaptıkları dedikodularla insanların birbirleri ile olan dostluklarını ve iyi ilişkilerini bozarlar. Saygı ve sevgiyi, nezaketi ve kibarlığı toplumun hafızasından silerler. Birbirlerine küsmelerine hatta düşman olmalarına sebep olurlar.
Dünyaya insanların arasını bozmak için gelmiş olan ahlâksız ve yalancılardır. Başkalarının yanına gider diğerlerini; birinin yanına gelir, onları kötülerler. Ateşe körükle giden, sözü başka yerlere çeken kültürsüz, cahil, görgüsüz ve yüzsüzlerdir. Bunlar insanların aralarındaki dostlukları ve geçimleri bozarlar ve kavga etmelerine sebep olurlar.
İnsanlıktan nasibini almamış olanların en büyük silahlarından biri de ara bozmaktır. İnsanların aralarında geçen olmamış şeyleri olmuş gibi, söylenmemiş sözleri de söylenmiş; olmuş olanları olmamış, söylenmiş olanları da söylenmemiş gibi söylerler. Düşene tekme vururlar, güçlülere kul ve köle olurlar.
Kendilerinin güçlü olmaları ve sahip olmak istedikleri şeyleri elde etmek için iyileri kötü, kötüleri iyi gösteren, ruhları hastalıklı kimselerdir. Eşyalara insandan daha çok değer verirler. Bir dedikleri bir dediklerini tutmaz ve yalanı çok rahat söylerler. Çıkarları için her şeyi kontrol etmeye çalışırlar.
İnsan ilişkilerinde samimi olmayanlar, söyledikleri yalanlarla ortalığı kızıştırarak insanların sertçe tartışmalarına ve kavga etmelerine sebep olurlar. Toplumu o taraf, bu taraf diye ikiye bölerler ve gruplaştırırlar. İnsanları birbirine düşürürler, ortalığı karıştırırlar ve kargaşa çıkarırlar.
Arabozan insanlar korkulması gereken kötü huylu insanlardır. Başkalarının ayıplarını, kusurlarını araştırırlar. Eski düşmanlıkları yenilerler, kinleri tazelerler. Yanan kavga ateşine taşıdıkları odunlarla, kavgalarının büyümesine ve ailelerin yıkılmasına, toplumların perişan olmasına sebep olurlar.
Kişisel hırslarını, kinlerini bir kenara bırakamayalar, insanları birbirine düşman etmek için zayıf ve eksik taraflarını bulurlar; birbirlerini nereden vuracaklarını öğretirler. Onların bu zayıflıklarını, birbirleriyle olan iyi ilişkilerinin bozulmasında kullanırlar. Birbirlerini çok sevenlerin birbirlerinden nefret etmelerine sebep olurlar.
Egolarını tatmin etmek isteyenler; kişisel hırslarını, kinlerini bir tarafa bırakamadıkları için birbirini seven, birbirine karşı dürüst ve saygılı olan iki dosttan birinin beynini yıkayarak, diğer dostundan önce soğumalarına sonra da onla kavga etmelerine sebep olurlar. Dost olmaktan mutlu olanların, birbirinden nefret etmelerine yol açarlar.
Arabozanlar, duyguları sömürmek için kılıktan kılığa girerler ve insanları acımasızca yanlış yönlendirirler. Arkadaş canlısı gibi davranırlar, istediklerini elde etmek için arkadaşlıkları yıkarlar. Her zaman kendi hayatlarında olmasını istedikleri gelişmeleri başkalarınınkinden daha önemli görerek yaşarlar.
Arabozanların arkadaşlıkları sahte ve tehlikelidir. İntikamcı olan kimselerdir. Hayattaki en önemli ve tek amaçları da başkalarının başarısının üstüne çıkmak, herkesten her alanda daha iyi olmaktır. Bunun için de insanların birbirleri ile çekişme içerine girmelerine sebep olurlar ve bu çekişmeden yararlanıp kendileri aradan sıyrılıp çıkarlar.
Yeri geldiğinde eleştirirken bile yol gösteren, zorlukları aşmada bir ve beraber olup yükün hafiflemesi için paylaşanlar, ara bozmazlar. Kötü gününde başınızı koyacak bir omuz, sırtınızı dayayacak bir duvar olurlar.
T.C. Bilal Gürer