ACIMA DUYGUSU OLANLAR
“Acı” bir duygudur ve sadece tabiatta olmayan bir duygudur. Doğa kendilerine müdahale edenler, kurallarını bozanlar kim olursa olsun acımadan onlardan intikamını alır.
Sevginin ve sevmenin önemini bildikleri için, insanlara karşı vicdansızlık ve bencillik yapmazlar. İnsanları çıkarları için ezmezler ve hor görüp aşağılamazlar. Hem üzüntülerine hem yoksulluklarına sırtlarını dönmezler. Çıkarları için, insanı insana düşman yapmazlar.
İnsanı insan yapan değerlerin en başında olan ve her insana nasip olmayan insanca bir duygudur. Acıma hissi olanlar, kalplerindeki samimi iyilik duygusuyla hiçbir insanın, güçlülerin denetimi altına girmemeleri için çalışırlar.
Güç durumda olan yoksullara, zayıflara veya herhangi bir yönü bakımından belirgin bir eksikliği olan canlılara veya varlıklara karşı sevgi dolu bir duygu beslerler. Yoksul ve cahil kalmalarına ve kötü durumlara düşmelerinden dolayı üzüntü duyarlar.
Duyarlı insanların duygusudur. Duygu sağlığı ve duygu körlüğü olmayan bu insanların gözleri, gönülleri toktur ve yaraya merhem olmayı severler. Başka insanları kendilerine eşdeğer görürler. Başkalarının da diğer canlıların da mutsuzluklarından üzüntü duyarlar.
Acıma duygusu, muhtaç olanları aşağılama duygusu değildir. Yardım etmenin sevincini edememenin ezikliğini yaşatan bir duygudur. İnsanım diyen insanlar, sevgi duygusuyla huzur bulmak için düşenin elinden tutar kaldırırlar.
Taş kalpli de egoist de değillerdir. Temiz kalplidirler, insana değer verirler ve insanları iyilik yapmaya çağırırlar. Ne insanlara kötülük yaparlar ne yapılmasına izin verirler. Yardıma muhtaç olanlar kim olursa olsun onları yalnız ve yardımsız bırakmazlar.
Özgürlüğü ve değerlerini hiçe saymazlar. Maddiyatı şahsî hak ve hürriyetinden üstün tutmazlar. Vicdanlı, temiz kalpli, hoşgörülü ve ben merkezli düşünmezler. Güçlü kişilerdir, aklın, kalbin ve ruhun acı çekmemesi için, olaylara ve insanlara geniş açıdan bakarlar.
İyilik yapmayı, gönül almayı en büyük üstünlük sayarlar. Savunmasız kişilere kaba, katı, sert ve kırıcı davranışlarda bulunup gönüllerini yıkan, küçük düşmelerine ve acı çekmelerine sebep olan davranışlarda bulunmazlar.
Karşısındakileri insan olarak görürler ve onların üzülmemeleri, ruhsal acılar yaşamamaları ve zarar görmemeleri için yarar sağlayan iyilikleri çoğaltan, ruhları iyilikle güçlendirip aydınlatan, huzur ve mutluluk veren tatlı bir duygu olan kalıcı iyilikler yaparlar.
İyiliklerin yayılması insanların, hayvanların, bitkilerin, taşların ve adaletin incinmemesi için kötü ruhlu kimselerin yaptıkları acı yaşatan davranışlarına razı olmazlar. İyiliklerin ortadan kalkmaması hiç kimsenin acı çekmemesi için, zarar veren kötüleri sustururlar, iyileri konuştururlar.