GEBELİK DÖNEMİNDE BİTKİ ÇAYI TÜKETİMİNE DİKKAT
Diyetisyen Pınar Demirkaya, gebelik döneminde bitki çayı tüketimine dair dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Hamilelik sırasında bitki çayı tüketimi güvenli olabilir ancak dikkatli olmak ve bilinçli seçimler yapmak önemlidir. Birçok bitki çayı hamilelik sırasında güvenli kabul edilirken bazılarının yan etkileri olabilir veya gelişmekte olan fetüse zarar verebilir. Zencefil çayı, nane çayı ve ahududu yaprağı çayı gibi bazı bitki çayları genellikle hamilelik sırasında güvenli kabul edilir. Bu çaylar genellikle bulantıyı hafifletmek, sindirime yardımcı olmak ve rahmi doğuma hazırlamak gibi potansiyel faydaları nedeniyle tavsiye edilir.
Siyah, yeşil veya beyaz çay gibi kafein içeren çaylardan kaçının. Hamilelik sırasında aşırı kafein alımı, düşük ve erken doğum riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir.
Güvenli bitki çaylarında bile ölçülü olmak çok önemlidir. Çok miktarda bitki çayı içmek, hamilelik sırasında ideal olmayabilecek bazı bileşiklerin aşırı tüketimine yol açabilir.
Meyan kökü, yüksek tansiyona ve elektrolit dengesizliklerine yol açabilir. Sakinleştirici özelliğiyle bilinen papatya çayı genellikle güvenli olarak kabul edilse de, aşırı tüketimi potansiyel olarak uterus kasılmalarına neden olabileceğinden, ölçülü tüketmek en iyisidir.
Pennyroyal, tansy gibi bitkilerin toksik olduğu bilinmektedir ve kesinlikle kaçınılmalıdır. Tükettiğiniz bitki çayının saygın bir kaynaktan geldiğinden ve kirletici veya katkı maddesi içermediğinden emin olun. Bazı bitki çayları, hamilelik sırasında güvenli olmayabilecek ilave aromalar veya bileşenlerle satılmaktadır.
Hamile kadınların susuz kalmaması gerekir, bu nedenle sıvı almak için yalnızca bitki çaylarına güvenmemeye dikkat edin. Su hala birincil hidrasyon kaynağı olmalıdır.
Yeni bir bitki çayı deniyorsanız, tüketimden sonra herhangi bir alerjik reaksiyon veya rahatsızlık olup olmadığını izlemek iyi bir fikirdir. Herkesin vücudunun ve hamileliğinin farklı olabileceğini unutmamak önemlidir, bu nedenle bir kişi için işe yarayan şey bir başkası için işe yaramayabilir.
Özel koşullarınıza uygun rehberlik için her zaman sağlık uzmanınıza danışın ve şüpheye düştüğünüzde, genellikle ihtiyatlı davranmak ve hamilelik sırasında şüpheli bitki çaylarından kaçınmak daha güvenlidir.
Hamilelikte düşük riskini artıran birçok faktör bulunmaktadır. 35 yaş üstü kadınlar ve özellikle 40 yaş üstü kadınlar, daha yüksek düşük riskine sahiptir. Daha önce bir veya birden fazla düşük yaşamış kadınların tekrar düşük yapma riski daha yüksektir. Diyabet, hipertansiyon, lupus gibi kronik hastalıkları olan kadınlar daha yüksek düşük riski taşırlar. Rahimde yapısal bozukluklar veya serviksin (rahim ağzının) zayıflığı düşük riskini artırabilir.
Bazı enfeksiyonlar, özellikle vücuda yeni giren ve vücut tarafından tanınmayan enfeksiyonlar düşük riskini artırabilir. Progesteron gibi bazı hormonların yetersiz üretilmesi düşük riskini artırabilir. Aşırı alkol tüketimi, sigara içmek ve uyuşturucu kullanımı düşük riskini artırabilir. Aşırı kafein tüketimi ve yetersiz beslenme de risk faktörleri arasında sayılabilir.
Aşırı egzersiz veya karın bölgesine alınan darbeler düşük riskini artırabilir. Bazı reçeteli ve reçetesiz ilaçlar da düşük riskini artırabilir. Hamilelik planlarken veya hamile kaldıktan sonra doktorunuzla kullanmakta olduğunuz ilaçları gözden geçirmelisiniz.
Ağır metaller, radyasyon ve bazı kimyasallara maruz kalmak düşük riskini artırabilir. Hem aşırı kilolu olmak hem de aşırı zayıf olmak düşük riskini yükselten etkenler arasındadır.
Bu faktörlerin birçoğu kişisel sağlık durumunuza ve yaşam tarzınıza bağlıdır. Hamilelik planlıyorsanız veya hamileyseniz, düşük riskinizi azaltmak için bir sağlık profesyoneli ile konuşmalı ve gerekli önlemleri almalısınız.