Genel Cerrahi Op. Dr. Öğr. Üyesi Doç. Dr. Burak Kavlakoğlu, evlerde kullanılan temizlik ürünlerinin içilmesi haline yaşanan tehlikeler konusunda açıklama yaptı. Evde kullanılan temizlik ürünlerinin içimi yemek borusunda hayat boyu devam eden tahribata neden olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Burak Kavlakoğlu, "Kolay elde edilen koroziv maddelerin kazara içimi önemli bir sosyal sorundur.
Nadiren ölüme yol açsa da oluşturduğu sıkıntı hayat boyu devam eder. Evde kullanılan temizlik ürünleri en sık içilen koroziv maddelerdir. Koroziv yanıkların yaklaşık yüzde 20'si yemek borusunu etkiler.
Bu maddelerle hasar genellikle yemek borusunun en iç tabakasında sınırlı kalır. Endoskopik inceleme yanığın derecesini belirlemede en etkin yöntemdir. Bu hastaların yüzde 3-57'sinde striktür (darlık) gelişir. Koruyucu tedavide oral alım kesilir, enflamasyon ve enfeksiyona karşı antibiyotik ve kortizon tedavisi başlanır. Yemek borusunda delinme gelişen vakalarda acil, ağır darlık gelişen olgularda planlı cerrahi tedavi gerekir. Tedavi yöntemine yanığın derecesi, hastanın klinik durumuna göre karar verilmelidir" dedi.
Koroziv madde içimiyle üst gastrointestinal sistemde hızlı, ilerleyici ciddi yanıklar meydana geldiğini belirten Genel Cerrahi Op. Dr. Öğr. Üyesi Doç. Dr. Burak Kavlakoğlu, "Bu klinik tablo koroziv yemek borusu olarak adlandırılır. Hasarın akut dönemi atlatılırsa iyileşme sürecinde yemek borusunda darlık veya kanser gelişebilir. Koroziv maddeler, çocuklarda kazara içilir. Çocuklarda 5 yaş altında, en sık 2 yaş civarında gözlenir. Son 10 yılda koroziv madde içeren ev temizlik ürünlerinin orijinal ambalajları dışında satışının artması ile bu olgularda artış görülmüştür.
Boş içecek şişelerinde yemek borularında edilen bu maddeler yanlışlıkla içilmekte ve özofagus yanıklarına neden olmaktadır. Ambalajı olmayan bu maddelerin konsantrasyonu hakkında da bilgi edinilememektedir.
Oysa koroziv yemek borusu kostik maddenin konsantrasyonu ve PH'sı, alınan miktar ve mukoza ile temas süresi önemlidir. Oral alınan maddenin katı veya sıvı olduğunun bilinmesi temas süresi hakkında bilgi verir. Katı gıdalar yutak bölgesini daha fazla etkilerken sıvılar yemek borusunda daha yaygın hasara neden olurlar" ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Burak Kavlakoğlu, Koroziv madde içiminde tanı amacıyla çeşitli görüntüleme yöntemleri kullanılabildiğinin altını çizerek, "İlk değerlendirmede patolojik bulgu tespit edilemeyebilir. Şüpheli durumlarda delinmeyi dışlamak için suda çözünen kontrast madde ile çekilen tomografiler tetkikin değerini artırır. Tomografi daha çok darlık gelişen hastaların tanı ve takibinde kullanılır" diye konuştu.
Koroziv yemek borusu tedavisinde amacın darlık oluşumunu engellemek olduğunu kaydeden Doç. Dr. Burak Kavlakoğlu, "Erken dönemde çok ağır hasar ortaya çıkmışsa genellikle yemek borusunun cerrahi olarak çıkartılması ve yemek borusunun boyuna ağızlaştırılması tercih edilen yöntemdir. Bu süre zarfında hastalar mide bağırsak sistemine takılan bir katater ile beslenmektedir. Onarıcı cerrahi genellikle bu ameliyattan 6 ay sonra yapılır" şeklinde konuştu.
Yanlışlıkla temizlik ürünü içen kişilerde başlıca komplikasyonun darlık gelişimi tespit ettiklerini bildiren Doç. Dr. Burak Kavlakoğlu, "Koroziv yemek borusu yanıklarından sonra genellikle 3 hafta ile 3 ay sonra darlık görülür. Temastan sonraki 3 ve 4'üncü haftalarda çekilen baryumlu grafi ile darlık tespit edilir.
Hafif ve orta düzeydeki darlıklar tekrarlayan bujilerle genişletilerek tedavi edilir. Yine bizim hastamızda tespit ettiğimiz dar, uzun, kalın duvarlı ve sık aralıklarla olan striktürlerde cerrahi tedavi gerekir. Bu amaçla daralmış olan yemek borusu uygun teknikle yerinden çıkartılır. Ardından hasar durumuna göre mide veya kalın bağırsaktan yeni yemek borusu oluşturulur" dedi.
Yakın zamanda kendilerine yanlışlıkla temizlik ürünü içme şikayeti ile başvuran hasta hakkında da açıklama yapan Doç. Dr. Burak Kavlakoğlu, tedavi sürecini şöyle açıkladı: "Bizim olgumuz 4 yıl önce kimyasal temizlik madde içmesi sonucu, yapılan tüm tedavilere rağmen kalıcı darlık gelişen bir hastaydı. Bu şikayetlerle hastamız hastanemizin genel cerrahi polikliniğine başvurdu.
Yaşadığı bu olayda yutma yeteneğini tamamen kaybeden hastamız midesine takılan bir tüple beslenerek hayatını devam ettiriyordu. Endoskopik ve radyolojik incelemeler sonucunda boyunda çok yüksek seviyeli 4cm'lik ve mide girişine yakın yaklaşık 10 cm'lik bir bölümde tükürüğünü yutmasına dahi izin vermeyen bir darlık tespit edildi. Bu hastamızın kendi yemek borusu yerinden çıkartılarak midesinden yeni bir yemek borusu yapıldı. Ameliyattan sonra sorunsuz seyreden hastamız şifa ile taburcu edildi" dedi.
Kaynak.Sözcü