Dünya Sağlık Örgütü tarafından “Dünya Tütünsüz Günü” ilan edilen 31 Mayıs, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de çeşitli etkinliklerle vurgulanıyor. Prof. Dr. Oğuz Kılınç, sigaranın zararlarına dikkat çekerek kurtulmak için tavsiyeler paylaştı ve sigaradan kurtulma niyetinde olan kişilerin güvenilirliği kanıtlanmış yöntemleri kullanan polikliniklerden, hekimlerden, Sağlık Bakanlığı'na bağlı kurumlardan ve Alo 171'den destek almalarını önerdi
Tam Dumansız Türkiye
Dünyada yılda 7 milyon, günde 11.000 kişinin ölümünden sorumlu olan sigara, gencinden yaşlısına, aktif içicilikten pasif içiciliğe sağlığı kötü etkiliyor.
Tütün mamullerinin ilk zararları DNA düzeyinde başlıyor ve çeşitli sakatlıklara neden olabiliyor. İçilen miktardan bağımsız olarak sigara kadınlara 23 yıl, erkeklere 28 yıl kaybettiriyor ancak sigarayı bıraktıktan 20 dakika sonra kaybedilenler geri kazanılmaya başlıyor.
HER YIL 5 MİLYON KİŞİYİ ÖLDÜRÜYOR! OYSA BIRAKTIKTAN 2 HAFTA SONRA.
Örneğin 12 saatte kandaki karbonmonoksit seviyesi normale dönüyor; 2 hafta-3 aylık bir süreden sonra kalp krizi riski azalmaya, akciğer fonksiyonları düzelmeye başlıyor; 1 ila 9 aydan sonra öksürme ve nefes darlığı azalıyor; 1 yılda koroner kalp rahatsızlığı riski sigara içen birinin yarısı seviyesine geriliyor; 10 yılda akciğer kanseri riski sigara içenlerin taşıdığı riskin yarısı seviyesine geliyor; 15 yılda ise koroner kalp rahatsızlığı riski sigara içmeyenlerin taşıdığı riskle aynı seviyeye geriliyor. Bu sebeple birçok hastalığa davetiye çıkaran ve hayatı büyük oranda etkileyen sigaradan kurtulmak isteyenlerin, profesyonel yardım sunan polikliniklerden destek alması çok önemli.
GÜNDE YALNIZCA 1 SİGARA BİLE İÇİLSE ORGANLARDA CİDDİ HASAR OLUŞABİLİYOR
Elektronik sigara da dahil olmak üzere tüm tütün mamulleri, kalp ve akciğer fonksiyonlarını bozuyor ve içicilerin günlük yaşamlarını etkiliyor.
Prof. Dr. Oğuz Kılınç, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Günde yalnızca 1 sigara içilse bile sigaranın ilk temas ettiği organlar olan akciğer ve kalpte ciddi hasarlar oluşabiliyor; kısırlık, üreme organı ve meme kanseri riski artıyor.” Ayrıca, pasif içiciliğin de aktif içicilik kadar tehlikeli olduğunu ekleyen Prof. Dr. Kılınç, aktif içicilikte oluşabilecek tüm hastalıkların pasif içicilikte de oluşabileceğini vurguladı: “Pasif içiciliğe maruz kalarak oluşabilecek hastalıklardan korunmanın tek yolu, sigaranın yalnızca dış ortamlarda içilmesidir. Aksi takdirde oda ayırmak, iç mekanları havalandırmak, klima çalıştırmak gibi önlemler çözüm olamaz. Sevdiklerimizi, yakınlarımızı pasif içiciliğe maruz bırakmak, onların da hayatını tehdit etmemize sebep oluyor. Bunun için çevremizdekileri önemseyerek dikkatli olmalı, kapalı alanlarda sigara tüketmemeliyiz.”
GENÇLERİN TÜTÜN BAĞIMLILIĞININ ÖNÜNE GEÇİLMELİ
T.C. Sağlık Bakanlığı, toplum sağlığını korumak ve bağımlılıklardan uzak, sağlıklı nesiller yetişmesini sağlamak için “Tam Dumansız Türkiye” adı altında tütünle mücadele çalışmalarına devam ediyor. Bu kapsamda en önemli noktalardan birinin gençlerin erken yaşta sigaraya başlamalarının önüne geçmek olduğunu belirten Prof. Dr. Oğuz Kılınç, bu konuda şunları söyledi: “Gençlerimizin tütün bağımlılığının önüne geçmek için tütün kontrolü uluslararası standartlara uygun şekilde samimiyetle yapılmalı. Bu konuda örnek çalışmaları olan İrlanda ve Avustralya gibi tavizsiz tütün kontrolü uygulamalarına sahip ülkeler örnek alınabilir.”
TÜRKİYE'DE YILDA 20 MİLYAR DOLAR TÜTÜN ÜRÜNLERİNE GİDİYOR
Sigara içenlerin ve sigara kaynaklı hastaların sayısının gittikçe arttığı Türkiye'de, sigara tüketimi yalnızca hayatımızı tehlikeye sokmuyor, aile bütçesine, sosyal hayata ve ülke ekonomisine de darbe vuruyor; çevredekileri pasif içiciliğe maruz bırakarak zarar görmelerine sebep oluyor. Tütün ürünleri satın almak için Türkiye'de yılda 20 milyar dolar, tütünle ilişkili hastalıkların tanı ve tedavisi için 30 milyar dolar harcanıyor. Sigaradan kurtulmak yalnızca kişinin kendisi için değil, çevre ve toplum için de çok önemli. Sigara ne kadar erken yaşta terkedilirse sağlığın geriye kazanımı da o kadar fazla oluyor.
UZMAN DESTEĞİ ŞART!
Prof. Dr. Oğuz Kılınç, sigaradan kurtulmaya karar veren bireylerin bu düşüncesini sürdürme konusundaki kararlılıklarını nasıl koruyabileceklerinden bahsetti: “Sigaradan kurtulmayı düşünen kişilerin, bu düşünceyi sürdürmeleri için sigaradan kurtulma konusunda yardım sunan polikliniklerden destek almaları çok önemli. Bu polikliniklerde çalışan eğitimli hekimler, sigaradan kurtulma sürecinde kişinin yaşadığı her türlü zorluğu aşmaları konusunda destek oluyor. Eğitimli hekimlerle birlikte yapılan planlamaların uygulanması ise sigaradan kurtulma sürecini oldukça kolaylaştırıyor. Sigaradan kurtulma niyetinde olan kişilerin yalnızca güvenilirliği kanıtlanmış bu polikliniklerden, hekimlerden, Sağlık Bakanlığı'na bağlı kurumlardan ve Alo 171'den destek almalarını öneriyoruz. Diğer yöntemler, Sağlık Bakanlığı tarafından onay verilmemiş, güvenilmeyen yöntemler ve sigaradan kurtulmaya yardımcı olmuyorlar.”
Kaynak.Habertürk