EMEKLİ HEKİMLER İLAVE ÖDEMEDE ADALET İSTİYOR
Emekli hekimlere ve uzman hekimlere 2019 yılından itibaren ilave ödeme yapılıyor. İlave ödemeden Emekli Sandığı'na tabi olarak emekli aylığı bağlananlar yararlanıyor. Makam tazminatı alan tıp kökenli doçent, profesör ve belediye başkanları ile uzun süre kamuda çalıştıktan sonra ayrılıp özel sektörden emekli olan hekimler yararlanamıyor. Peki tazminat alamayanlar ne yapabilir?
HEKİMLERE YAPILAN İLAVE ÖDEMEDEN KAMUDAN AYRILANLAR NEDEN YARARLANAMIYOR?
1998 yılı ocak ayında kamuda diş hekimi olarak göreve başladım. 2016 yılında istifa edip, özel bir hastanede çalışmaya başladım. Bu yıl EYT’den emekli oldum. Emekli olmadan önce SGK emekli maaşı hesaplama robotunda sorgulama yaptığımda emekli maaşım 15.300 TL görünüyordu. Ancak, 10.250 TL emekli maaşı bağlandı. SGK’daki yetkililer maaşımda herhangi bir yanlışlık olmadığını söyledi. Özel hastanede çalıştığım zaman bile primlerim tavanın bir altından yatmakta idi. Benim ayarımda diş hekimi arkadaşım devletten emekli oldu ve 20 bin TL emekli aylığı alıyor. Yetkililere aradaki farkı sorduğumda, arkadaşımın normal emekli aylığının da aslında benim gibi 10 bin lira olduğu, ancak kamudan emekli olanlara yaklaşık 9 bin lira ilave ödeme yapıldığı için ona yüksek ödendiğini söylediler. Sonuçta benden de emekliliğimde bana da verilmek üzere maaşımdan 18 yıl ek ödeme adı altında kesintiler yapılmıştır. Ve şimdi emekli olduğumda bana neden ödenmiyor? Ek ödemeden, çalışma süreme göre benim de yararlanmam gerekmez mi? Bunun için nasıl bir yol takip etmeliyim? (Yüksel A.)
Sorunun ne olduğunu anlamak için öncelikle genel bir özet yapalım. Hekimlerin emekli aylıkları uzun süredir düşük seviyelerdeydi. Artırmak için 2010 – 2018 yılları arasında döner sermaye paylarından prim kesintisi yapıldı. 2019 yılından itibaren prim kesintisine son verildi, doğrudan emekli hekim ve diş hekimlerine 13.000, uzman hekim ve diş hekimlerine ise 17.000 gösterge karşılığı ilave ödeme yapılmaya başlandı. Geçen yıl da bu göstergeler sırasıyla 20.000 ve 26.000’e çıkartıldı. Buna göre, yeni maaş katsayısı üzerinden emekli hekim ve diş hekimlerine 10.196 TL, uzman hekim ve diş hekimlerine de 13.255 TL ilave ödeme yapılacak. (Ocak – haziran döneminde bu tutarlar sırasıyla 8.674 TL ve 11.275 TL idi)
Bu ödemeden yararlanabilmek için üç şart bulunuyor. Birincisi, Emekli Sandığı Kanunu kapsamında emekli olmak, ikincisi emekli aylığıyla birlikte makam tazminatı almamak, üçüncüsü de emekli olduktan sonra sigortalı çalışmamak gerekiyor.
Kamuda 25 yıl çalışmış olsa bile emekliliğe hak kazanmadan kamudan ayrılıp özel sektörde 3,5 yıldan fazla çalıştıktan sonra 4A’dan (SSK) veya 4B’den (BAĞ-KUR) emekli olan hekimler bile ilave ödemeden yararlanamıyorlar. Burada bir mağduriyet söz konusu.
Benzer bir mağduriyet de hekim veya uzman hekim olup da doçent veya profesör unvanıyla emekli olanlarda, yahut da belediye başkanlığı tazminatı alanlarda yaşanıyor. Doçent ve profesörlere makam tazminatı ödendiği için ilave ödemeden yararlanamıyorlar. Oysa, örneğin profesörlerin aldıkları makam tazminatı uzman hekime yapılan ilave ödemeden 5.097 lira daha az. Tıp kökenli öğretim üyelerinin yetiştirdiği hekimler ve uzman hekimler hocalarının makam tazminatından daha fazla ilave ödeme alıyorlar.
Hekim ve diş hekimleri ile uzman hekim ve diş hekimlerine yapılan ilave ödemede adalet sağlanmalıdır. Sizin gibi kamuda çalıştıktan sonra ayrılan kişilere, kamudaki çalışma süresi ile orantılı olarak ilave ödeme verilmelidir. Kamudaki çalışma süresi 25 yıl ve üzerinde olanlara ilave ödeme tutarının tamamı, çalışma süresi daha az olanlara ise (örneğin 18 yıl ise 18/25’i) süreleriyle orantılı olarak ödeme yapılmalıdır.
Tıp kökenli doçent ve profesörler ile belediye başkanlığı tazminatı alanlara da tercih hakkı tanınmalıdır. İsteyen makam tazminatını, isteyen ilave ödemeyi alabilmelidir.
Bunları sağlamak için kanun değişikliği gerekiyor. Seçimden önce TBMM’de bu konuda yasa değişikliği için girişimler oldu. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Plan Bütçe Komisyonu Başkanı olduğu dönemde konuyla ilgilendi ancak araya seçim girdiği için girişimler geçen dönem sonuçsuz kaldı.
En kestirme yol kanun değişikliğidir. Meclis’te konuyla ilgili torba yasa görüşmelerinde bir önerge ile sorun çözülebilir.
Kanun değişmediği sürece bireysel olarak yapacağınız tek şey konuyu yargıya taşımak ve iptali için Anayasa Mahkemesi’ne kadar götürmektir. Ancak, bu çok zaman alan meşakkatli bir yoldur.
KAYNAK:HABERTÜRK