Göğüste sol kola doğru yayılan ağrı, terleme, boyun ve sırt ağrısı sonrası kalp krizi şüphesi ile hastaneye başvuran hasta sayısında son dönemde bir artış olduğunu belirten Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emrah Ermiş, kırık kalp sendromuna dikkat çekti.
Hastalığın belirtilerinin kalp kriziyle karıştırıldığını anlatan Doç. Dr. Ermiş, "Kalplerin mecazi olarak kırıldığı doğru ancak bilimsel olarak da kırılıyor. Kırık kalp sendromunda kişi tıpkı kalp krizi geçiriyormuş gibi hisseder ve bu şikâyetlerle bize başvurur. Tipik bir göğüs ağrısı, sol kola yayılan bir ağrı, terleme, boyun ve sırt ağrısı kişiye eşlik eder. Tansiyon düşüklüğü ve bulantı şikayetleri de görülebilir, yani bir kalp krizi gibi başvururlar. Anjiyografide gördüğümüz ise hastaların damarlarının normal, koroner arterlerin açık olması durumudur" dedi.
"KALBİN BİR BÖLÜMÜ BALONLAŞIYOR İYİ KASILMIYOR"
Bazı hastaların ritim problemleri yaşadığını anlatan Doç. Dr. Ermiş, "Bu hastaların yoğun bakımda takip edilmesi gerekir. Çünkü ciddi anlamda kalp performansları düşer. Kalp yetmezliği tedavisi vermek zorunda kaldığımız hastalar oluyor. Kalp ultrasonunda kalbin bir bölümünün balonlaştığını, iyi kasılmadığını görüyoruz. Aynı görüntüyü damarları görüntüledikten sonra kalbin içerisine kontrast boyar madde verdiğimiz zaman da görüyoruz ve buna `apikal balonlaşma sendromu´ da deniyor. Kalbin uç kısmının balonlaşması olarak karşımıza çıkıyor. Kalbin bir bölümünün halka şeklinde kasılmayıp balonlaşması durumu yaşanıyor" diye konuştu.
EN ÖNEMLİ NEDENİ STRES
Kırık kalp sendromunda hastaların çok ağır stres yaşadığını anlatan Doç. Dr. Ermiş, "Yaşanan durumu muhakkak sorgulamamız gerekiyor. Hastaların çoğunda ani ölüm, aile içi şiddete maruz kalma, kişinin başa çıkamayacağı bir hastalık tanısı alması hikayesi oluyor. Son dönemde popüler olmasının nedeni, literatürde koronavirüsle ilişkili bildirilmiş vakaların olması. Koronavirüs tedavisi esnasında bu hastalar kardiyolog görsün diye bize danışırlar, çünkü EKG´leri değişir. Enfeksiyon seyri esnasında birtakım salınan sitokinler kalbi deprese ediyor, performansını düşürüyor. Böyle bildirilen vakalar var. Bu konuda yeni yayınlar da geliyor" ifadelerini kullandı.
"SİTOKİNLER KALBİN FONKSİYONLARINI BOZAR"
Koronavirüs sırasında salınan sitokinlerin kalbin fonksiyonlarını bozduğunu belirten Doç. Dr. Ermiş, "Kalbin enzim değerleri yükselir ve ciddi kardiyak performans düşüklüğü bulguları ortaya çıkar. Bu durumda biz kalp krizi ve kırık kalp sendromu ayrımı yapamadığımızdan bu hastaları anjiyoya alırız. Burada damarların normal olduğunu görüyoruz. Koronavirüs sırasında salınan sitokinler kalbin fonksiyonlarını bozar. Bunun yanında kadınlarda menopoz döneminde görülür. Kalbi koruyan östrojen hormonunun çekilmesiyle daha fazla rastlarız" dedi.
Hastaların erken saatlerde yoğun bakımda takip edilmesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Ermiş, "Çünkü hastada aritmiler gelişebilir. Hastanın yoğun bakımda takip edilmesi gerekir. Normalde yüzde 60 olması gereken kalbin performansı yüzde 30´lara kadar düşebilir ve kalp yetmezliği tedavisinin nedeni de budur" diye konuştu.
