D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ DEPRESYONA YOL AÇABİLİR
Depresyon sürekli üzüntü, çökkün ruh hali ve zevk alamamayla karakterize bir duygudurum bozukluğudur. Depresyonda kişinin günlük işlevselliğini olumsuz etkileyen ve en az iki hafta süren çökkün ruh hali veya zevk alamamayla beraber uykusuzluk veya aşırı uyuma, iştahsızlık ya da aşırı yeme, huzursuzluk, sinirlilik, hareketlerde yavaşlama, yorgunluk, enerji kaybı, kararsızlık, değersizlik ve suçluluk düşünceleri, dikkatte azalma ve ölüm düşünceleri görülmektedir.
Depresyon ile ilişkili etmenler genellikle genetik yatkınlığa ek olarak ekonomik durum, eğitim düzeyi, işsizlik, cinsiyet, yaş gibi demografik ve sosyo-ekonomik etmenler, ruhsal travmalar, savaş, göç gibi çevresel olaylar ve son yıllarda da obezite, fiziksel aktivite, alkol ve madde kullanımı gibi hayat tarzına ilişkin değişkenlerdir. Depresyon tek bir risk etmeninden ziyade söz konusu olan risk etmenlerinin birbiriyle olumsuz etkileşimi ile ortaya çıkmaktadır. Genetik veriler; duygudurum bozukluklarının gelişiminde genetik geçişin önemli bir etmen olduğunu göstermektedir. Stresli yaşam olayları (ailevi sorunlar, ekonomik problemler, yoğun iş temposu, travmatik yaşam olayları) depresyona sebep olabilmektedir. Ayrıca kronik hastalıklar, hormonal değişiklikler, bazı ilaçlar, alkol ve madde kullanım bozuklukları da depresyon gelişimine neden olan etkenlerdir.