CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Kanal İstanbul projesinin ÇED raporunu hazırlayanlar hakkında “görevini kötüye kullanmaktan” suç duyurusunda bulundu.
Tanal, savcılıktan rapordaki eksikliklerin tespiti için bilirkişi ve keşif talep etti. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da Kanal İstanbul Projesi’nin iptali için itiraz dilekçesini bugün Beşiktaş’taki Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne teslim ederken, CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, TBMM Kanal İstanbul projesinin araştırılması için soru önergesi verdi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İnceleme ve Değerlendirme Komisyonu’nca yeterli bulunup kabul edilen ve halkın görüş ve önerileri için 3 Ocak 2020 tarihine kadar askıda kalacak olan Kanal İstanbul projesinin ÇED (Çevresel Etki Değerlendirmesi) raporunu düzenleyenler hakkında suç duyurusunda bulundu. Tanal, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmek üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunduğu suç duyurusu dilekçesinde, “Görevlerini kötüye kullandıkları” iddiasıyla Kanal İstanbul ÇED raporunu hazırlayanların kimlik tespitlerinin yapılarak cezalandırılmaları için kamu davası açılmasını talep etti.
BİLİRKİŞİ İNCELEMESİ VE KEŞİF YAPILSIN
CHP’li Tanal ayrıca, savcılıktan raporda yer alan eksikliklerin ve yanlışların tespiti için bilirkişi incelemesi ve proje alanında keşif yaptırılması talep etti.
ÇED RAPORU KENDİ İÇİNDE ÇELİŞİYOR
Tanal dilekçesinde, Kanal İstanbul Projesi’ne ilişkin hazırlanan ÇED raporunun, olumsuz çevresel etkileri bertaraf edecek düzenlemeler içermediğini, bilimsel yeterlilikten uzak olduğunu belirtti. Ayrıca Kanal İstanbul’un olumsuz etki yaratacak birçok noktasına raporda yer verilmediğini dile getirdi.
Dilekçesinde anılan ÇED raporunda proje güzergahı için “…güzergahında; tarım alanları, su kütleleri ve iskan alanları ilk üç sırayı paylaşmaktadır” ifadesinin yer aldığına dikkat çeken Tanal, “Buna rağmen değerlendirme yapılırken projenin tarım alanına zarar vermeyeceğinden bahsedilmiştir. Böylesi bir yıkımı içeren projenin tarım alanlarına zarar vermemesi mümkün değildir. Rapor adeta kendi içerisinde dahi çelişmektedir. İstanbul Çevre Mühendisleri Odası verilene göre, proje alanında işlenen tarım arazileri, İstanbul ilinde işlenen toplam alanların yüzde 13’ünü oluşturmaktadır. Bu oran proje bölgesinin, İstanbul’un en önemli tarım alanı olduğunu göstermektedir. Nitekim ÇED raporunda da bölgenin genel itibariyle tarım alanı ve su kütlesi olduğu kabul edilmişken, yine de düzenlenen ÇED raporunda tarım alanlarına ve su kütlelerine zarar gelmeyeceğinin belirtilerek uygunluk raporu verilmesi kabul edilemez” dedi.