Kendilerini iyi gösteren kötüler, maske takarak dostlarının arasına karışırlar, ortama göre şekilden şekle girerler. Bunlar nerede uygun ortam bulurlarsa virüs gibi oraya yapışırlar. Oradakilerin sırlarını, davranışlarını, düşüncelerini gözleyip başkalarına bildirerek çıkar sağlarlar. Bu gibileri, Hz. Mevlâna, ne güzel özetlemiş, “Niyeti kötü olan insandan değil, niyetinin kötü olduğunu gizleyen insandan korkun.”
Ruhları kötülükten beslenen, içlerinde sevgi duygusu barınmayanlar, mutsuz yaşarlar. İyi ile kötü arasındaki kavgada, iyiden yana tavır almazlar. Çıkarlarına zarar gelmemesi için karşısındakilerin incinmelerini önemli görmezler. Kültürsüz, görgüsüz ve yüzsüzdürler. En çok kendilerini, sonra da insanları kandırırlar.
Kendilerini iyi gösteren kötülerin, can damarları ve tapınakları, çıkarlarıdır. Akıllarını kullanmasını bilemedikleri için toplumun huzur ve barışı içinde yaşamasını amaçlamak gibi bir dertleri olmayan kimselerdir. Ahlaki değerlere ve ilkelerine önem vermezler. Başkalarını hiç düşünmezler, sadece kişisel menfaatleri için yaşarlar.
Günümüz insanlarının en büyük problemlerinden biri de söyledikleri ile yaptıklarının, davranış ve tutumlarının uyumsuzluğudur. Hiçbir zaman, cesurca adaleti savunmazlar, kötülüklerle mücadele etmezler ve kimseye iyilik yapmazlar.
Gerçek kişiliklerini ve kimliklerini gizleyerek yüze gülüp arkadan kuyu kazarlar ve kişiliklerini göstermezler. Ellerinden ve dillerinden herkes zarar görür. Sinsidirler, istediklerini alabilmek için kullanacakları kimseleri çok iyi incelerler, çözdükten sonra da adamına göre hareket ederler. İşlerini sağlam ve güzel yapmazlar.
Kendilerini iyi gösteren kötüler, karşısındaki kişilerin yerine kendilerini koyarak, olaylara onların bakış açılarıyla bakmazlar. Karşıdakilerin duygu ve düşüncelerini doğru olarak ne anlarlar ne de hissederler. Yürekleri sevgi dolu, şefkatli insanları sevmezler, onları aciz görürler. Mutlu olan insanları gördükçe mutsuzluklarını daha çok artırırlar.
Kendilerini iyi gösteren kötüler, Kindar ve kalleştirler, korkusuzca ya da saygısızca davranışlarla çok küçük çıkarları için bile herkesi harcarlar. Dünya yansa önemli görmezler. Çıkarları zedelenmesin diye her şeyden vazgeçerler. Dostlarının onurlarını feda etmekten kaçınmazlar.
Kendilerini iyi gösteren kötülerin, ahlaki pusulaları olmaz. Başarısız olma ya da hata yapma durumlarından kaçınırlar. Yaptıkları işlerde meydana gelen en ufak hatada bile suçu hep başkalarına yüklemeye bayılırlar.
Söz verir sözlerinde durmazlar, yerine getirmezler ve tükürdüklerini yalarlar. Çıkarları için işlerine gelmeyenlerin ayaklarını kaydırmak ve onları etkisizleştirmek için ellerinden gelen her şeyi yaparlar.
Sözünde durmayan, verdiği sözü yerine getirmeyen, tükürdüğünü yalayan kişiler sadece
T.C. Bilal Gürer