'ALERJİK RİNİT' RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR
ALERJİK RİNİT NEDEN ÖNEMLİDİR?
Bebekler burundan soluk alıp vermeye adaptedir. Burnu tıkalı bir bebek rahat uykuya geçemez ve çok huzursuz olur. Alerjik nezle neden olduğu burun tıkanıklığı, akıntı yakınmaları ile uyku kalitesinde düşmeye ve yetersiz oksijenlenmeye neden olur. Bu durum okul başarısının düşmesi, dikkat dağınıklığı, konsantrasyon bozukluğu ile yaşam kalitesinde ve performansında önemli bozulmalara yol açar. Ayrıca sinüzit, orta kulak iltihabı ve astım belirtilerinin kötüleşmesine yol açabilir.
KİMLERDE GÖRÜLÜR? RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
Ailesinde alerjik hastalıkların görüldüğü kişiler en yüksek risk faktörüne sahip kişilerdir. Beraberinde besin alerjisi, alerjik konjonktivit ya da astım gibi eşlik eden alerjik hastalıkları olanlar yani atopik bireylerde görülme olasılığı daha yüksektir. Alerjik nezleli kişilerde daha sık oranlarda astım ve atopik dermatit (alerjik egzema) görülür. Bu sebeple alerjik rinitli her hastanın astım gelişimi yönünden dikkatle izlenmesi gerekir. Son yıllarda alerjik hastalıklarda görülen artışta, çevresel faktörlerin de rolü olduğunu düşündürmektedir. Sigara, egzoz dumanı, hava kirliliği, giderek daha hijyenik ortamlarda yaşamamızı gerektiren başlıca faktörlerdir
TETİKLEYİCİ FAKTÖRLER NELERDİR?
Alerjik nezleden en sık sorumlu olan alerjenler polenler, ev tozu akarı ve hayvanlardır. Ülkemizde en sık alerjik nezle nedeni polen alerjisidir. Polenler ilkbaharın başından sonbaharın sonuna kadar havada bulunmakla beraber yakınmaların en sık görüldüğü dönem havada polen konsantrasyonunun en yüksek olduğu yaz aylarının başıdır (nisan-mayıs-haziran). Akar ise, ev tozu içinde yaşayan ve gözle görülemeyecek derecede küçük olan bir böcektir ve özellikle de tekstil ürünlerinin üzerinde bulunur. Rutubetli ve ılıman iklim, yaşamaları için en uygun ortamdır. Kuş tüyü, yün yatak yorganlar, peluş oyuncaklar en sık bulunduğu yerlerdir. Kedi en sık alerjik belirtilere yol açan hayvandır.
KORUNMA VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Mevcut tedavilerle hastalık kontrol altında tutularak kişinin sağlıklı kişiler kadar kaliteli yaşam sürmesi sağlanır. Ancak hastalığı tamamen ortadan kaldıracak bir tedavi yöntemi henüz mevcut değildir. Tedavide birinci aşama tüm alerjik hastalıklarda olduğu gibi öncelikle alerjenden sakınmadır. Kişinin alerjen olduğu maddeden kaçınması ve gerekli önlemleri alması gerekir. Ev tozu alerjisi olanlar için tüylü, yünlü ve tüm peluş yatak, halı, oyuncaklar kaldırılır. Nevresimler haftada bir 60 derece sıcaklıkta yıkanır. Polen alerjisi olanlar için polenlerin yoğun görüldüğü bahar dönemlerinde sabah saatlerinde camları kapalı tutmak ve evi akşam saatlerinde havalandırmak gerekir. Alerjenden sakınma, yakınmaların büyük oranda kontrolünü sağlar. Keskin kokular, parfüm, enfeksiyonlar belirtilerin artmasına bazen de uzamasına neden olabilir. Hem alerjenden sakınma hem de ilaç tedavilerinin önerilen şekilde uygulaması ile hastaların büyük çoğunluğunda yakınmalar giderilebilir ve hastanın yaşam kalitesi arttırılabilir. İlk iki aşama tedavileri uygulamasına karşın yeterli yararı görmeyen küçük bir hasta grubunda ise, hastaların çoğunlukla ‘aşı’ olarak adlandırdıkları, immünoterapi tedavisi uygulanabilir. İmmünoterapi tedavisinde hastaya duyarlı olduğu alerjen giderek artan dozlarda verilerek bağışıklık sisteminde verilen tepkilerin azaltılması amaçlanır. Bu tedavi biçimi genelde hastalık kontrolünü arttırsa bile ortadan kaldıramaz.