ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE VEREM AŞISI ŞART
Acıbadem Kayseri Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmethan Turan, Dünya Sağlık Örgütü tarafından dünyada ve ülkemizde tüberküloz hastalığı konusunda toplumun bilgilendirilmesi amacıyla her yıl 24 Mart’ta kutlanan “Dünya Tüberküloz Günü” kapsamında önemli bilgiler paylaştı. Tüberkülozun vücuttaki bütün organlarda enfeksiyon oluşturabildiğini belirten Dr. Turan, “Tüberküloz, bakterinin vücutta yapmış olduğu enfeksiyonun genel tanımıdır. Tüberküloz, vücutta birçok organda, akciğerde, kemiklerde, böbreklerde, beyinde ve aklınıza gelebilecek her yerde bir enfeksiyon oluşturabilir. Tüberkülozun seyri tuttuğu organa göre değişiklik gösterebilir.
Biz akciğerleri tuttuğunu varsayarak, en sık belirtilerini öksürük daha sonra balgam, kanlı balgam, gece terlemesi, kilo kaybı, halsizlik, yorgunluk, iştahsızlık olarak sayabiliriz. Bu belirtiler gün içerisinde haftalar içerisinde gitgide ağırlaşır ve daha da derinleşir. Bu tarz belirtilerden birisinin uzun süre olması durumunda tüberküloz mutlaka akla gelmelidir” dedi. Tüberküloz hastalığının kalıtsal değil ‘bulaşıcı’ olduğunun altını çizen Dr.Turan hastaların öksürme ve hapşırmaları esnasında etrafa saçtıkları verem mikroplarının sağlam kişiler tarafından solunması ile bulaştığını, bununla birlikte hastaların ilaç tedavisi ile sağlığına kavuşabileceğini söyledi.
Dr. Turan, tedavi edilmeyen tüberküloz hastalığının ölümcül olduğunu vurgulayarak “Tedavi edilmeyen aktif verem hastalığı genellikle akciğerleri etkiler, ancak kan dolaşımına geçmesi durumunda damar yoluyla böbrekler, omurga ve beyin gibi vücudun diğer organlarına da yayılabilir ve enfekte olan organa göre farklı belirti ve semptomlar ortaya çıkabilir” diye konuştu.
Tüberküloz bir bakteri olduğu için antimikrobik tedavi uyguladıklarına değinen Dr. Turan bu hastalıkta 4’lü tedaviler, bazen dirençli ve daha ağır tedaviler gibi çeşitli tedavi protokolleri tercih edilebileceğini ifade etti. Tedavi sürecinde Verem Savaş Dispanserleri’nin rolüne işaret eden Dr. Turan “Verem savaşın bağlı olduğu kurumlarca üretilen doğrudan gözetimli tedavi adı altında hastanın evine kadar ilaçların temin edildiği bir sistem var. Bu sistemle hasta hiçbir şekilde reçete ve diğer şeylere karışmadan her gün tedavisi hastaya temin ediliyor” dedi.
"DSÖ’YE GÖRE İLK AŞI 9-15 YAŞLARINDA YAPILMALI"
Tedavi sürecinin en az 6 ay sürdüğü bilgisini veren Dr. Turan bu hastalıkta düzenli ve eksiksiz ilaç kullanımının çok önemli olduğunu; ilaç tedavisine başlandıktan 15-20 gün sonra bulaştırıcılığın büyük oranda azaldığını, tedavisini önerilen sürede eksiksiz şekilde kullanan hastaların büyük oranda şifa bulduğunu dile getirdi. Tüberkülozdan korunmak için çocukluk çağında yapılan Verem (BCG) aşısının atlanılmaması gerektiğini vurgulayan Dr. Turan, aşı takviminde yer alan Verem (BCG) aşısının çocukluk döneminde mutlaka yaptırılması gerektiğini söyledi. Aşılamanın haricinde düzenli, sağlıklı ve güzel beslenmenin önemine dikkat çeken Dr. Turan diğer bir önemli noktanın hasta olan kişi ile temastan sakınmak olduğunu anlattı. Yani hastalığı bilinen biriyle aynı ortamda bulunmama, aynı kaptan yemek yememek, aynı eşyaları kullanmamak gibi birtakım önlemler alınabileceği uyarısında bulundu.
