Yarın milyonlarca öğrenci karne alacak. Bazı öğrenciler için sevinç ve gurur kaynağı olan bu gün, bazı öğrenciler için üzüntü ve kaygıya sebep olabilir. Okul başarısının pek çok faktöre bağlı olabileceğine dikkat çeken uzmanlar, karnesinde düşük notlar olan çocuğun başarısız olarak nitelendirilemeyeceğini söylüyor... Peki, hem öğrenciler hem de aileler için özel olan bu günde nelere dikkat etmeli? Karne alan çocuğa nasıl yaklaşmalı? Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Durukan, anlattı
Karne alan çocuğa nasıl davranmalı?
Bir eğitim-öğretim yılının daha sonuna geldik. Yarın milyonlarca öğrenci karne alacak. Bazı öğrenciler için sevinç ve gurur kaynağı olan bu gün, bazı öğrenciler için üzüntü ve kaygıya sebep olabilir. Uzmanlara göre; karne günlerinin bazı çocuklar için korkulu rüya olmasında, ailelerin karneye gereğinden fazla önem vermeleri oldukça etkili. Çünkü bazı aileler için başarı, çoğu kez yüksek notlarla dolu karne anlamına geliyor. Bu açıdan umduğunu bulamayan aile ise çocuğuyla çatışma yaşayabiliyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Durukan, "Yaşanılan çatışmalar çocuklarda ve gençlerde değersizlik ve yetersizlik düşüncelerine, derslerden ve okul ortamından soğumaya ve bazen de evden kaçma ve intihar girişimlerine de yol açabilir. Ebeveynlerin çocuklarına günlük yaşamda yeterli zaman ayırıp sağlıklı iletişim kanallarını açık tuttuklarında karne günü yaşanabilecek olası sorunları birlikte çözme olasılıkları daha yüksek olacaktır" açıklamasında bulundu.
OKUL BAŞARISI PEK ÇOK FAKTÖRE BAĞLI OLABİLİR
"Unutmamalıdır ki okul başarısı pek çok faktöre bağlıdır" diyen Doç. Dr. Durukan, okuldaki başarısızlığın, çocuğun zihinsel kapasitesi, okul öncesi eğitim alıp almaması, ders motivasyonu gibi bireysel farklılıklardan kaynaklanabileceği gibi, eğitim sisteminden, anne-baba, öğretmenin tutumlarından ve çevresel birçok faktörden de etkilenebileceğini söyledi.
"Aynı sınıfta bulunan öğrencilerden bazıları çok iyi notlar alırken, kimisinin ise düşük notlar alması bu nedenlerden dolayı olmaktadır. Dolayısıyla gerçekten ortada bir akademik başarısızlık söz konusu ise, bunun tek sorumlusu kesinlikle çocuk olarak görülmemelidir" açıklamasında bulunan Doç. Dr. Durukan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Veliler karnenin sadece, öğrencinin o yıla ait akademik performansını ölçen bir belge olduğunu, karnenin başarının tek ölçütü olmadığı; her öğrencinin zihinsel yeterliliği, ilgi, yeteneği ve kişiliğinin farklı olduğunu akılda tutmalılar."
VELİLER KARNEYİ DEĞERLENDİRİRKEN NELERE DİKKAR ETMELİ?
Doç. Dr. İbrahim Durukan, çocuğu karne alan velilere önerilerde bulundu:
* Rahat bir değerlendirme için yeterli zamanı ayırın.
* Sadece kötü notlara değil; çocuğunuzun karnesindeki iyi notlara da odaklanın ve bunu çocuğunuza hissettirin.
* Yapacağınız yorumları iyi notlardan başlayarak yapın.
* Kötü olan karnesini düzeltmek konusunda ona güvendiğinizi hissettirin.
* Çocuğunuzla başkalarının yanında karnesi hakkında konuşmayınız.
* Aldığı notlardan çocuğunuzun memnun olup olmadığını, başarısını artırmak için neler yapılabileceğini çocuğunuza sorunuz.
* Çocuğunuzun gelecek döneme ilişkin hedeflerini dinleyiniz. Olumlu bulduklarınızı destekleyiniz.
* Öğrencinin notlarının yanında devamsızlık durumu, davranış notları ve ne kadar kitap okuduğunu da değerlendirin.
* Anne ve baba olarak çocuğunuzu tembel ya da başarısız olarak nitelendirmeyin. “Sen yapamazsın”, “başarısızsın”, “bir şey beceremezsin” gibi olumsuz ifadeler yerine “ben sana güveniyorum, başarabilirsin” şeklinde olumlu ifadeler kullanın.
* Çocuğunuzun emek ve gayretini takdir edin. Çocuğunuzun karne notları beklenen düzeyde iyi olmasa da, anne babanın gözlem ve değerlendirmelerine göre yeteri kadar çalışıp, emek sarf ettiyse onun bu performansının farkında olduğunuzu söyleyin.
* Başarı ya da başarısızlığını asla başkalarıyla karşılaştırmayın. Bu durum yetersizlik ve değersizlik düşüncelerine yol açabilir ve kendini zaman içinde sürekli başkalarıyla kıyaslamasına yol açabilir.
* Kırıcı ve kötü cümlelerden kaçının. Olumlu cümlelerle onu teşvik edin ve yapabileceğine inancının kırılmasına fırsat vermeyin.
* Tüm sorumluluğu çocuğunuza yüklemeyin. Sorumluluğu sadece çocuğunuza yüklediğinizde çocuk kendisini yalnız ve güçsüz hissedecektir. Bu duygular çocuklarda genellikle çabuk pes etmeyi beraberinde getirebilecektir.
* Cezalandırmayın. Bu konuda ilk yapılması gereken çocukla konuşmak ve ders başarısızlığına yol açan sebepler üzerine beraber kafa yormaktır. Önce çocuk dinlenmeli, sonrasında anne ve babanın fikirleri doğru cümlelerle ona aktarılmalıdır. Unutmayın, ceza vermek anne babaya bir çözüm gibi gelse de uzun vadede daha büyük sorunlara yol açabilir.
* Çocuğunuza sevginizi koşulsuz gösterin. Karneden dolayı söyleyeceğiniz olumsuz sözlerin, çocuğunuzun sonraki eğitim-öğretim hayatını olumsuz etkileyebileceğini unutmayın.
* Başarılı karne getiren öğrenciyi ödüllendirirken abartmayın. Çocuğun büyük hediyeler için değil, geleceği için çalışması gerektiği fikrini aşılayın. Ayrıca hediyelerinizi okul başarısına katkı sağlayacak nesnelerden seçmeye özen gösterin.
* Yaz tatili için henüz plan yapmadıysanız mutlaka hem sportif ve hem de sanatsal etkinliklere katılmasını teşvik edin, beraber araştırın ve birlikte kayıt yaptırın. Aksi takdirde yaz tatili boyunca çocuğunuzun bilgisayarın başından kalkmayacağı gerçeğiyle yüzleşmeye hazır olun.
Kaynak.Habertürk